Gönderi

Hem evlenince ne olacak ben onu da anlamıyorum!” derken isyanın doruğundaydı genç kız. O kadar hiddetlenmişti ki yanından geçenler dönüp ona bakıyor- du. Annesi bıkkınlıkla; “Sadece senin de hayatında biri olsun istiyorum kızım, bir düzenin olsun, bak ev arkadaşın da evlendi, yalnız yaşıyorsun, evinde bir ses bir nefes olsun istiyorum” dedi. “Tamam! Anne sana ne desem boş, algılarını kapatmışsın, kafana beni evlendirmeyi koymuşsun, söz bugün bu işi hallede- ceğim. Karşıma ilk çıkana teklifte bulunacağım, kabul etmezse sen de beni rahat bırakacaksın, tamam mı?” Leyla Hanım isyanla, “Böyle bir saçmalığa gerek yok kendini rezil etme!” demeye çalışıyordu ki Duru tüm pervasızlığı ile “Şimdi dinle nasıl oluyormuş rezillik beraber görelim” derken adeta haykırdı. “Saçmalama Duru bir inat uğruna olacak iş değil...” diye bağıran annesini duymuyordu. O sırada karşıdan gelen işçi tulumu giymiş, uzun boylu adamayaklaşarak,“Affedersinizbirşeysorabilirmiyimacaba?” dedi. Adam biraz şaşkın ve merakla; “Buyurun...”diye karşısında dikilen kıza çevirdi bakışlarını. “Evli misiniz acaba?” diye sordu. Adam gözlerine inanamaz şekilde önce etrafına sonra Duru’ya baktı; “Hayır hanımefendi... ama anlayamadım,” kızın kulağındaki telefonu işaret ederek; “Bir sorun mu var?” diyerek durumu anlamaya çalışıyordu. Duru bir eli kulağındaki telefonda, diğer elini de tuttuğu çantalarla havaya kaldırarak, dua edercesine ve yüzündeki ciddi ifadesiyle; “Mahzuru yoksa benimle evlenir misiniz?” diye sordu. Üzerindeki tulumu boya ve sıva kalıntılarıyla kaplı adam, önce şaşkın ama hemen sonra alaycı gözlerle yukarıdan aşağıya Duru’yu ilgiyle süzen uzun bir bakış attı. “Hanımefendi dalga mı geçiyorsunuz?” “Hayır! Çok ciddiyim beyefendi” dediğinde bir kaşını kal- dırmış adamın dudaklarından dökülecek kelimeleri bekliyordu. Annesi ise telefondan çıldırmış bir şekilde sesini duyurma çabasıyla; “Alo! Alo Duru! Duru!..” diye bağırıyordu. Adam da Leyla hanımın sesini duymuş olacak ki; “Duru hanım herhalde telefondaki kişi size sesleniyor” derken eliyle telefonu işaret etti. “Siz boş verin şimdi telefonu falan, ne diyorsunuz teklifime?” Adam keyifle; “Sabahın bu saatinde akşamdan kalma ol- duğunuzu düşüneceğim ama öyle bir haliniz de yok. Kamera şakası falan yapıyorsunuz da benimle dalga mı geçiyorsunuz?” diyerek göz kırptı. Ciddiye almadığını gösterircesine dönüp yavaş adımlarla uzaklaşmaya başladı. Duru kendinden beklenmeyen şekilde hırslanmıştı. “Demek ki durumum annemin dediği kadar vahim, bu amele kılıklı adam bile beni evlenmeye uygun görmüyor. Sonuç olarak evde kaldı- ğım kesin” diye söylenmeye devam etti. “Aman ya, neyse ne, evde kalmak sokakta kalmaktan iyidir” diyerek de devamını getirdi. Adam yüzündeki tebessümün kahkahaya dönüşmemesi için adeta kendini zorluyordu, neyse ki kıza arkası dönüktü. Duru ise o sırada uzaklaşan adama doğru bir adım atıp; “Özür dilerim, sizi rahatsız ettim kusura bakmayın ben deli değilim... Ayrıca bu bir kamera şakası da değil.” diye seslendi. Adam da bu komik ve güzel kıza dönerek; “Önemli değil, insan her gün böyle güzel bir bayandan evlenme teklifi almıyor sonuçta...” diye çapkın bir gülüşle cevapladı.
·
14 views
Gülseven Çakır okurunun profil resmi
Bengü Havva Keskin 👏👏 harika ya aklıma geldikçe mutlu oluyorum. 😍😍💞
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.