Gönderi

488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Clive Barker karanlık atmosferini her seferinde derinlerimize işlemeyi bir şekilde başarıyor. Düşünüyorum da, korku edebiyatı ile içli dışlı olduğumdan beri konu bakımından en sıradışı eserleri Barker'ın kaleminden okudum. Şu zamana kadar da yaratıcılığının tavan yapmadığı bir eserine denk gelmedim. Clive Barker muazzam bir hikaye anlatıcısı. Karakterlerini baz alarak birçok yöne bölüp ilerlettiği hikayesini takip etmek akıcı dili sayesinde mümkün. Ayrıca Clive Barker'ın bir imzası da kullandığı dil. Aynı durum Stephen King için de geçerli. İkisinin de dili eşsiz, satıra başladığınız an kimi okuduğunuzu anlıyorsunuz. Ayrıca bahsettiğim iki ustanın bir ortak yönü daha var; kötü karakter kaleme almada usta olmaları. Sadece bu konuda tarzları ayrışıyor. King'in kötü karakterlerini zamanla iyice tanımaya başlarken, Barker'ın kötü karakerleri gizemlerini çoğunlukla koruyor. Bizler de böylelikle birbirinden farklı ve okuması keyifli kötülerle karşılaşıyoruz. Tadını alan bilir, kötü karakterin iyisi kendini çok güzel hatırlatır. Hatta iyiler belli bir kalıba otursa da bazen, her yazarın kötü karakteri içinde sahibinden dürüst parçalar barındırır. En dürüst yanımız kötü yanımızdır, kendimize bile itiraf edemediğimiz için asla değişime uğramaz. Barker'ın kendi eserleri arasında cehennem tasvirlerinin değiştiğini görürsünüz. Tam anlamıyla kendimizi cehennemde bulduğumuz eserleri de var (bkz. Cehennemin Kızıl Hakikati), üstü kapalı verilen de. Ama değişmeyen tek gerçek; Clive Barker'ın kendi cehennemini yaratmakta usta olduğudur. Lanetlenme Oyunu'nda ana karakterimiz her ne kadar "ana" karakter de olsa kendini içinde bulduğu olayla alakası pek yok. O olayları ne derece öğreniyorsa, biz de onunla eşzamanlı ve eş derecede öğreniyoruz. Yani bir nevi sır perdesini Martin Strauss ile birlikte kaldırıyoruz. Clive Barker'ın bir başka vahşet dolu geriliminde buluşmak üzere diye kapatmak isterim fakat konu bu adam olunca bu söz beni üzüyor ve korkutuyor. Çünkü kaleminden çıkmış daha birçok eser varken elimi uzattığımızda ulaşabileceklerim az kaldı. Çevrilmeyen eserlerin korkusu yeni çıkacak kitapların da etrafını sardı. Evet, onun elinde olmadan bize ulaşamayan kitaplar haricinde Barker'ın bir de hala yazması gerekenler var. Sanat üçlemesinin son kitabını hala yazmadığı için korkuyorum ve seriye başlayamıyorum. Yani anlatmak istediğim şu ki; Clive Barker okumak güzel olduğu kadar korkutucu da. Fakat her güzel şey biraz da olsa korkutucu değil midir? Mesela, tatlı yemek.
Lanetlenme Oyunu
Lanetlenme OyunuClive Barker · Oğlak Yayınları · 200019 okunma
··
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.