Hakkım yok mu?
Sen ki benim uğruma yaşamı, benimkini, öylesine acı tatmıştın, baba, ilk bulanık demini yudumlayıp
zorlanışımın ve hep yeniden tadarak, ben büyüdükçe,
bir yabancı geleceğin ağızda bıraktığı buruklukla dolu,
benim çok bilmiş bakışımı sorgulardın,
– babam, sen ki öleli beri, çok zaman umudumun içinde, benim içimde korkuyorsun,
ölülerin ülkeler dolusu erincini veriyorsun
bir parça alınyazım uğruna, hakkım yok mu?