Stefan Zweig edebiyat dünyasının sahip olduğu en büyük değerlerden ama zamanında kimse değerini bilemedi. (Tüm sanatçılara davranıldığı gibi)
Tipik bir stefan Zweig hikayesi gibi başlıyor sonra da okurunu alıp uzaklara bir yerlere götürüyor.
Bu seferde kendimizi bir geminin güvertesinde buluyoruz. Kaybetmiş bir adamız ve elimizde tuttuğumuz tek şey bir kitap. EVET, o biziz.
Karakterin yaşadığı gibi elindeki tek kitabı kafayı yememek için okuyoruz hepimiz ama asıl kafayı okuduklarımız yedirtiyor bizlere. Çünkü okuyup bitirdikten sonra gerçeklere dönüyoruz.Her seferinde gerçeğe dönmekten bıkıyorsanız hadi yorumlayın ve karar verelim.
-Gerçeğe dönmemek için kitapları okumak mı?
️-Kitaplardaki gerçekliğe sığınmak mı ?
Bu arada önemli olan kazanmak değil oynamaktır.