Çok uzun zamandan beri ilk kez annemi düşündüm.Bir ömrün sonunda niçin yeni baştan “nişanlandığını”, niçin yeniden başlama oyununu oynadığını anlar gibi oldum.Orada, hayatların sönmekte olduğu o bakımevinin etrafında da akşam, hüzünlü bir huzur anı gibiydi.Ölüme o kadar yakınken annem, orada kendini her şeyden azade ve her şeyi yeniden yaşamaya hazır hissetmiş olmalıydı.Hiç kimsenin onun arkasından ağlamaya hakkı yoktu.