Gönderi

190 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Zweig'in kaleminden olan hikayelerle bezeli güzel bir kitaptı. İçerisinde, " Bir Çöküşün Öyküsü, Madalya, Bezginlik, Amok Koşucusu, Ay Işığı Sokağı, Leporella, Leman Gölü Kıyısındaki Olay" isimli hikayeler bulunmaktadır. Birçoğunun sonu Zweig'ın eseri olduğunu belli edercesine mutsuz (Tabii bu kişinin olayları algılama biçimine göre değişir) bir biçimde noktalanmıştı. Öykülerinde ahım şahım olaylardan ziyade karakteri ve iç dünyasını kağıda aksettiren yazarlardan olduğu için sıkılmadan okuyuveriyorsunuz. Bazen oluşturduğu karakterlerin bir hareketinde veyahut cümlesinde kendinizi ya da tanıdığınız birilerini görebiliyorsunuz. Gel gelelim hikayelerin içeriğine; en beğendiğim olanı Amok Koşucu'su ile başlamak istiyorum. Hindistan'a sürülen bir doktorun muayenehanesine gelen bir İngiliz kadınla başlayan hikayesinden bahsetmekte. Tabii doktorumuz kendince kadına tutulmuştur. Amok ( Malezyalılarda görülen bir tür sarhoşluk) koşusuna başlıyor. Amok koşucusu doktorumuzun odaklandığı tek hedef vardır: Küstah ve kibirli olan İngiliz kadın. Bir solukta okuyacağınız türden bir hikaye, içine doğru çeken bir yapısı var. Daha fazla bahsetmek isteyip fakat devam ettiğim takdirde tüm hikayeyi anlatacağımdan kısa kesmem en iyisi. Diğer hikayelerdeki karakterlerde iyi işlenmişti. Bayan de Prie (Bir Çöküşün Hikayesi), zengin ve sözü geçen bir kadınken yaptığı hatalarla gözden düşen bir karakterdi, sürekli ilgiye ve şatafata düşkünlüğüyle güzel bir karakterdi. İnsanlarda bulunan sosyal anlamda olarak kabul görmenin doruklarında yaşayan bu karakterimize benzeyen onlarca tanıdığım kişi olduğu için ona karşı hiç yabancılık çekmedim açıkcası. Bir diğer karakterimiz bir albaydı ( Madalya). Bu karakterimizin yaşadığı korkunç olaydan sonraki safhalarda neler yaptığı ve hayata tutunmak için çırpınışı vardı. Aslında karakterimizin istediği şey, kendi milletinden olanlara kavuşabilmek. Bezginlik adlı hikayemizdeki karakter Liebmann adlı bir öğrencinin, öğrencilik hayatında yaşadığı bir başarısızlığın sürekli olarak tekrarının onun üzerinde olan etkisinden bahsetmişti. Ay Işığı Sokağı'nda ise bir karı-kocanın hayatlarının sürüklendiği son noktadan başlarak bahsedilmiş. Erkeğin cimriliği sebebi ile çıkan problemlerin çifti sürüklediği noktadan bahsedilmektedir. Leporella'da sadık hizmetkar Crescentia nam-ı diğer Leporella'nın çalıştığı beye karşı beslediği kuvvetli duygularla hareket etmesini okuyacaksınız. Son olarak Boris (Leman Gölü Kıyısındaki Olay) karakteriyle devam edeceğim. Bu hikayede kendimi oldukça kötü hissettiğim bir gerçek. Savaşın rezaletiyle mahvolan hayatlar beni her zaman üzer. Akan kan, yanan canlar ve tarihe kara leke olarak geçen olaylardır savaşlar. Boris ise savaştan bir şekilde kurtulan ve yurdu olan Rusya'ya dönmeye çalışan sıradan bir askerdir. Ailesine, yurduna dönmeyi başarabilecek mi? Yanıt satırlarda.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2018112,7bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.