Gönderi

364 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Lolita’yı okumadan önce onun son derece ahlaki bir kitap olduğunu unutma” diyor Nabakov. Haksız da sayılmaz, bir kitap çıplaklık unsuru olmadan bu kadar güzel ve yalın yazılabilir. Okurken yazarın muazzam dili sayesinde her duyguyu hissediyor, her sahneyi gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Rahatsız edici yerleri var mı? Tabii ki. Çıplaklık unsuru olmamasına rağmen baş karakterin düşüncelerini okurken kaşlarınız çatılabiliyor. Okuyucunun kafasının karışması da böyle başlıyor, rüşvet karşılığı beraber olduk demek yerine, beni baştan çıkarıyordu diyor karakter. Aşk romanı sanılmasının nedeni de budur zaten. Fakat sanılanın aksine Lolita bir aşk romanı değildir. İçindeki o sonsuz tutkuya, sevgiye rağmen kitabın derinliğinde bir keder, karamsarlık yatıyor. Hatta Nabakov birçok cümlede kitabın sonuna dair ipucu bile vermiştir, kitabın bir aşk romanı olmadığını, böyle hastalıklı bir hayatın güzel bir sonu olamayacağının mesajını en baştan aşılamaya başlamıştır. Ayrıca Humbert’ın Lolita’ya olan sevgisi tamamen pedofili olmasından ve onu cinsel anlamda istemesinden kaynaklanır. Karakterin kendisi çocukken yaşadığı travmayı Lolita’da canlandırdığını ve o büyüdüğünde ona olan hisleri söneceği için çocuğuna, torununa tecavüz edeceğini söylemiştir. Bu saf bir sevgi değildir. Son bir ekleme yapayım, Nabakov kitabın hiçbir mesaj içermediğini, anlamlar yüklenemeyeceğini söylemiştir. Bundan ancak biz ders çıkarabiliriz, toplumu eğiterek, çocuklarımızı koruyarak pedofilinin önüne geçilmesi gerektiğini çıkarabiliriz. Kitap son derece güzeldi, fakat manipüle olup bunu meşrulaştırmayın.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,736 okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.