Gönderi

Osmanlı sul­tanlarından Kanuni Süleyman’ın Avrupa’yı fethetmek için Viyana surlanna dayanmışken Anadolu’nun doğusundan başlayarak fitne çıkaran Şiilerden dolayı Avrupa fethinden geri dönüp içteki karışıklıklarla uğraşmak zorundan kal­mıştır. Böyle olmasaydı belki de Avrupa’nın çoğu şuan­da İslam sancağı altında olmuş olurdu. Safevi Şiilerinden Şah Abbas es- safevi’nin Sünni olan Osmanlılara karşı AvrupalIlarla nasıl komplolar kurduğu aşikardır.Oryantalist Fernando ne kadar da doğru söylemiş­ti. “Şayet Irandaki safeviler olmamış olsaydı biz bugün Belçika’da Fransa’da Cezayirlilerin yaptığı gibi Kur’an okuyor olurduk. ” Kendilerine sürekli olarak Müslümanları düşman olarak görmüşlerdir. Tarihin hiçbir döneminde Şia bir ülkenin fethedilmesinde ortak olmadığı gibi sü­rekli olarak İslam devletlerini parçalamak için kafirlerle birlikte hareket etmişlerdir. Mısırda Şii Fatımi devletinin Zengi devletini ortadan kaldırmak için haçlılarla işbirliği yaptıkları gibi. Bu tehlikeyi Selahaddini el-Kürdinin on­ları ortadan kaldırarak bertaraf etti. Selahaddin-el-Kürdi, Kudüs’ü fethetmeden önce Şii Fatımi devletini ortadan kaldırdı. Çünkü Şii tehlikesi var olduğu müddetçe bu­nun olamıyacağını biliyordu. Kaderin garip bir cilvesidir ki bugün yani 2014 yılında Kudüs yine işgal altında ve yine Şia tehlikesi bütün İslam âlemini sarmış. Alın size Suriye, Afganistan, Irak buralarda hep Şia zulmü ve fit­nesi her yeri kaplamış durumda. Acaba Mescidi Aksa özgürlük için önündeki Şia fitnesinin ortadan kalkmasını mı bekliyor?
·
21 görüntüleme
Arslan