Gönderi

164 syf.
·
Not rated
Aydın Sayılı dünyada bilim alanında doktora yapan ilk kişidir. Sayılı'ya göre bilimin ilerleyişi birbirlerinin arkasına aşağı yukarı mantıksal bir şekilde sıralanırlar. Bununla birlikte, birbirleri arkasına mantıksal olarak sıralanan keşifler arasındaki zaman aralıkları için, doğal olarak, birşey söylenemez. Bilim adamları birbirinden bağımsız olarak aynı sonuca ulaşabilir. On üçüncü yüzyılın sonunda İran’da Kemaleddin ve Almanya’da Teodorikus gökkuşağının açıklamasında aynı zaman diliminde olarak aynı sonuçlara varmışlardır. Sayılı bilimin ilerleyişini gözlemle orantılı olarak arttığını , gözlrmin artmasıyla birlikte bilimsel keşiflerin hız kazandığını belirtir. Bilimin güvenirliği ise zamanla bilim adamlarının çalışmalarıyla eksik ve yanlış alanların silinmesi , ilim adamlarının muhtelif eksik ve zaafları zamanla birbirlerini yok ederler ve böylelikle bilimsel olmayan noktalar silinerek kaybolurlar. Bilimsel zihniyet de bu suretle bilimsel sonuçların bulunmasında tamamen etkili olur. Doğada bilimler birbirinden ayrılmış değildir bir ve bütündür. Bilimsel bilgi sürekli olarak kendisinden önceki çalışmaları geride bırakır. Bilimin ölmez ve eskimez eserleri olamayacağını açıklar. Newton, zamanının en büyük bilim adamlarını bile gölgede bırakmış bir dâhi idi. Fizikte ve matematikte yeni ufuklar açtı, büyük keşifler yaptı. Fakat Newton kadar fizik ve matematik bilmek bugün hatırı sayılır bir başarı bile olmaz. Yüksek tahsil eşiğinde Newton büsbütün gerilerde bırakılır. Bilimin ise “ölmez ve eskimez” eserleri olamaz. Bilimin büyük eserleri, o eserlerin yazıldığı çağ göz önünde tutulursa anlam kazanır. Bir toplumda bilimsel zihniyet olmadan diğer bir toplumu taklide çalışmak beyhude bir çaba olarak görür. Peki bilim adamı yetişme ve başarısı doğuştan mı gelir yoksa toplum mu bunu tetikler Büyük kabiliyet ve başarıların doğuştan geldiği ileri sürüldüğü gibi, bunların sırf toplumun bir eseri yani sonradan kazanıldığı da iddia edilmektedir. Tarihte bu mesele ile ilgili güzel örnekler vardır, İslâmiyetin ilk asırlarında Buht Yişu adlı bir nasturî tabip ailesine rastlanır. Bu aile altı kuşak birbiri arkasına meşhur doktorlar yetiştirmiştir. Son olarak Aydın Sayılı Kısa ve özlü bir ifade ile, bir toplum bilimi kendisine ne kadar fazla ve çeşitli yönde kılavuz olarak kabul etmişse ve bilimin ışığında yürümeyi ne kadar fazla adet edinmişse, o toplum medeniyette o oranda yansımıştır; bir toplum “hayatta en hakiki mürşit ilimdir” vecizesini ne kadar iyi anlamış ve kavramışsa, bunu ne kadar büyük ölçüde tatbik edebiliyorsa, o toplum medeniyette o derece ileridir ve gelecekteki sınırsız gelişmesini de o nispette garanti altına almıştır.
Bilim Tarihi
Bilim TarihiAydın Sayılı · Gündoğan Yayınları · 199950 okunma
·
83 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.