Güllerin içinde bir adam hayal kırıklıklarıyla baş başa..Ve tam 50 yıl boyunca.
50 yıl boyunca insanlara bulaşmadan, bir taşra kasabasında tek uğraşınızın gül yetiştirciliği olduğunu hayal edin.
Kumar, içki, bozulmuş yaşamlar, yamalı sevgiler olmadan..aldanışlar, aldatmacalar olmadan...
Kahramanımız Kurtuluş Savaşı yıllarından sonra geride bıraktığı ölülere, değişen dünya düzenindeki insanlara kırılarak böyle bir yalnızlık tercih ediyor.
Hikaye daha çok kendini ani modernleştirmeye kaptırmış insanımızı anlatıyor. Hayatların, güvenlerin, sevmelerin bir örümcek ağına bağlı oluşları. Ta ki kahramanımız bir gün bizim dünyamıza gelmesine kadar. İnsanları tutup silkelemesi ve bunun da yine bir sinek sesi gibi duyulması ne ağır bir dram. Tıpkı yaşarken ölmek gibi...
Verilen mesajlar açısından çok ayrı bir kitap ve Özdenören bunu kendi üslubuyla daha güzel bir yelpazede sunmuş. Okurken farkındalığınızı koyarak okumanız gereken güzel bir yapıt.