Gönderi

Yaşamımızda yer alan bazı olayların amacı,bizi Kişisel Yazgımızın  özgün yoluna yeniden döndürmektir.Başka olaylar da,o zamana kadar tüm öğrendiklerimizi uygulamamızı sağlamak için ortaya çıkıyordu.Bazı olaylar da bize bir şeyler öğretmek için başımıza geliyordu.   İnsan kendi yazgısından kaçamaz.   Bir insan kendi yazgısına doğru yürürken,sık sık yön değiştirmek zorunda kalır.Kimi zaman,dış koşullar ondan daha güçlüdür,bu durumda bir korkak gibi görünmek,yönünü değiştirmek zorunda kalır.Bütün bunlar onun eğitiminin bir parçasıdır.Ama hiç kimse,içinin derinliklerinde yatan isteği göz ardı etmez.Bazı anlarda dünyayı ve ötekileri kendisinden daha güçlüymüş gibi görsede bu böyledir.Bu işin gizi şuradaır:vazgeçmemek...   Kimi zaman yaşamımızda sıkıntılarla karşılaşırız ve bu sıkıntılardan kaçamayız.Ama hepsinin bir nedeni vardır.   Her insan yüklendiği görev konusunda,o görevi yerine getirip getiremeyeceği konusunda zaman zaman kuşkuya kapılabilir.Yapmaması gereken tek şey,kendisine verilen görevi unutmamaktır.kendinden kuşku duymayan kişinin değeri yoktur - çünkü değerli olduğuna körü körüne inanmış,böyleliklede gururlu olma günahını işlemiştir.Kararsızlık anları yaşayan kişilere ne mutlu!   İnsanların icat ettiği imha silahları arasında en korkunç -ve en güçlü-olanı,sözdür...   Toplamakta gecikirsen,meyveler dalında çürür.Çözümü geciktirirsen,sorunlar sürekli artar...   Özgürlük işte buydu:kalbinin istediği şeyi hissetmek ve bunu başkalarının düşüncelerine bağlı olmadan yapmak...   Rab,nefretini unutmak için yakaran kişilerin dualarını dinler.Oysa sevgiden kaçmak isteyenlerin dualarına kulakları tıkalıdır...   Yaşam isteklerden değil,her insanın ortaya koyduğu eylemlerden oluşuyordu.   Sonradan pişmanlık duymak,gençliğini yitirdiğinden yakınmak istemiyorsan,akıp giden her andan yararlan.Rab,insanlara her yaşta,o yaşa özgü kaygıları verir.   Hiçbir fırsat,tek fırsat değildir...   Gururun parıltısı,en büyük bilgeliği bile kör edebilir.   İnsan seçim yapmak zorundadir,gücünün kaynağı budur:İnsan verdiği kararlarla güçlüdür.   Felaket diye bir şey yok,kaçınılmaz olan var.   -Geçici olan ne? -Kaçınılmaz olan. -Peki,kalıcı olan ne? -Kaçınılmaz olandan çıkardığımız dersler.   Yaşamımın anlamı,benim ona vermek istediğim anlamdı yanlızca.   Kaçınılmaz olan,her zaman başa gelebilir.   Umut olmazsa insanlar olanaksız gibi görünen olaylar karşısında çaba harcamaya yanaşmaz.   Bir yaşamı yeniden kurmak zor değildir;bunun için,eskiden olduğu kadar güçlü olduğumuzun bilincine varmak ve bu bilinci kendi avantajımıza kullanmak yeterli.   Yaşamı biçimlendiren,bizim onun karşısında aldığımız tutumlardır.   Acı,yorgun bir bedeni öldürmeye yetecek kadar geçlü değildir.   Bir çocuğun bir erişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır:Nedensiz yere mutlu olmak,her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şeyi -var gücüyle-dayatmak.   Yürekli olanlar,her zaman inatçıdır.   Düşman,kendi gücümüzü ortaya koyabilmek için bir araçtan başka bir şey değildir.   Başımıza felaketler gelir.Bunların nedenlerini keşfededebilir,bunlardan başkalarını sorumlu tutabilir,başımıza gelmeselerdi yaşamımızın ne kadar farklı olabileceğini düşünebiliriz.Ne var ki,bütün bunların hiç önemi yoktur.Başımıza gelmişlerdir,o kadar.Hemen ardından,bizde uyandırdıkları korkuyu unutmamız ve her şeyi yeniden kurmaya başlamamız gerekir.   Felaketin size verdiği fırsatı değerlendiriniz;bunu herkes yapamaz.   İnsanın,yaşamının bir aşamasının ne zaman bittiğini her zaman bilmesi gerekir.Bir yerde,gerekli olan zamandan daha uzun kalmakta diretirsen,sevincini ve huzurunu yitirirsin.   Tanrı kimi zaman insanlara karşı çok katı olabilirdi;ama onların katlanabileceklerinin ötesinde değil.   Doruktan aşağıya baktığımızda,her şeyi küçücük görebiliyoruz. Zaferlerimiz ve üzüntülerimiz anlamını yitiriyor.Kazandıklarımız ve yitirdiklerimiz orada,aşağıda kalıyor.Dağın doruğundan,dünyanın ne kadar büyük olduğunu,ufkun ne kadar uzaklara uzandığını görebilirsin...
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.