Liseyi yeni bitirmiş ve büyük bir boşluğun içinde bulmuştum kendimi. Dostum Devran sayesinde Tutunamayanlar’ı keşfettim. Kitaptan sonra eskisi gibi ‘olamadığım’ için bana iyilik mi yaptı kötülük mü yaptı hiçbir fikrim yok. Hayatımda yer edinen en önemli kitap, neresini açıp okusam ister istemez devam ediyorum büyük bir iştahla. Sürekli uğradığım her yerde mutlaka yanımda bulundururum, serpiştiririm birkaç tanesini. Aklımda söylemek istediğim dünya kadar şey var ve nasıl satırlara dökebilirim bilemiyorum. Bir şeyler yazmaya çalıştığımda da göğsümde bir köz parçasının verdiği acıya benzer duyguları hissediyorum. Kitaptan sonra “abi tutunamıyoruz ya” moduna girmedim elbet, lakin ruhumun derinliklerine çökmüş olan duygularımı ve düşüncelerimi kitapta görünce elimde olmadan sarsıldım. Altını çizdiğim yerleri okurken göğsümü bastırdığım anlara şahit oldum. Tutunamayanlar’dan sonra iç sesim dahi değişti. Selim ve Turgut ile tanışmam, Oğuz Atay’ın mizahı, insanı yerden yere vuran soluksuz cümleler ve “Bat dünya bat”lar… Kitabın sonlarına doğru Selimciğim Işık’ın tutunamayanlardan bahsetmesi yüreğimin burkulup boğazımın düğümlenmesine yetti. Okuduktan sonra Mihály Vig’in ‘Valuska’ isimli parçasını dinlemeden edemedim. Parçanın eşliğiyle aklımda şunu tasavvur etmeden durmadım: Sanki bir belgesel izlemişim ve belgeselin sonunda bahsi geçen şahısların hayatlarını, kibar ses tonuyla anlatan bir konuşmacı varmış gibi… Sıkılmadan büyük bir iştahla okuduğum kitaplardan. Böyle olmamda olumsuz yorumları görmemin de faydası oldu. Olumsuz gördüğüm her yorumda kendime sürekli “ben yarım bırakmayacağım, sıkılmayacağım, bitireceğim” diyordum. Öyle de oldu. En başında belirttiğim gibi söyleyecek çok şeyim var fakat nasıl dile dökebilirim bilemiyorum gerçekten. Şu cümlelerle noktalamak istiyorum: “İnsan, Selim olduktan sonra ne yapsa olur, anlıyor musun Olric? Anlıyorum efendimiz. Anlamasan da olur. Kimse anlamasa da olur. Gerçek hürriyet budur Olric. Ben anlıyorum. Anlatamasam da olur.”

TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,2bin okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Jân Agir