İçinde yaşadığımız çağ, anti- entelektüel bir çağdır. Ne kadar cahilseniz o kadar fazla şansınız var bu sistemde. Ben bu çağa idiyotlar çağı diyorum. Hayatında ders kitabından başka bir kitap okumamış hekimler, avukatlar, yargıçlar, mühendisler, bilim insanları vs yetiştiren ve onları kendisine hizmet ettiren bir fabrikadır kapitalist sistem. Tek bir kitap okumamış bir futbolcu milyonlarca dolar ve buyuk bir ün kazanabiliyor. Sistemin kurallarına uymayan, hayatını insanlığa adamış bir bilim insanı ya da entelektuelin adını toplumun büyük kesimi bilmiyor. Gidiniz Noam Chomksy kimdir diye sorunuz, beş bin kişide belki bir kişi onun kim olduğunu bilebilir. Diplomalı ve diplomasız cahiller içinde yaşıyoruz.
Öyle bir insan tipi yaratıldı ki neoliberalizm tarafından, toplum içinde de her şey mübah görülmeye başlandı. Özellikle yeni genç jenerasyon böyle biçimlendi: Apolitik, okumayan, her şeyi küçümseyen, hiçbir değere inanmayan, tek derdi kendi kurtarmak olan ve insani değerlerden habersiz bir jenerasyon bu. Egoist ve umursamaz aynı zamanda. Bu prototipin tek amacı, kısa yoldan çok para kazanmak ve ünlu olmak. İşte bunun için düzenlenen şarkı, türkü, bilumum televizyon yarışmalarının yapıldığı yerlerin kapılarında uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Bu insan tipi bilgiyi, bilgi sahibi olmayı umursamıyor hatta küçümsüyor, aşağılıyor. Başkaları için gönüllü olarak yapabileceği en küçük bir şey bile yok, tek derdi kendisini kurtarmak. Ancak kendisini kurtardığını duşundukçe sistem tarafından daha sıkı zincirlerle bağlanıyor, nefes bile alamıyor. Para kazandıkça mutsuzluğunun ve bunun getireceği anksiyete, depresyon ve diğer sorunların farkında değil. Duyguların ve etik değerlerin ise sözü bile edilmez bu protoipin yanında.mecburiyet cahilliği değil eleştiriye tabi tuttuğum kesim.bilinçli aptallar.