Milena’ya Mektuplar; Franz Kafka’nın en güzel eserlerinden biri olduğunu düşündüğüm Milena ile mektuplaşmalarının kitap halidir. Kafka okuyanlar bilir ki Kafka diğer yazarlara göre çok başkadır kalemi düşünceleri kendine özgüdür ve kimseye benzemez. Bu yüzden sevdiğim yazarlardan biridir. Milena’ya Mektuplar daha ilk cümlelerden itibaren beni içine çekmeye başladı. Kitapta benle alakalı söylenecek birçok şeyin altını çizmeye başladım. Kitapta sayfalar ilerledikçe kayboldum bazen kendimi buldum, hatta bazen Milena'ya sinirlendim bazen de Kafka'ya "erkek adam trip mi atarmış" dedim. Düşünsene dedim kendime, adam kendi benliğini içtenliğini duygularını dökmüş mektuplara mektubu okuyan ne kadar şanslı dedim. İki güzel insan birbirine âşık mektuplaşıyor ancak aşklarının saflığından derin duygularından dolayı buluşmaya bile çekiniyorlar. Ne güzel bir aşkmış ne kadar da yasak aşk olsa da çok güzel duygulara sahip bir aşk sonunda kavuşamasa da Kafka da ne güzel söylemiş kitap da "Mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır." sanırım gerçekten öyle galiba :( neyse. Kitabın konusuna azcık değinecek olursak; Franz Kafka'nın Milena'ya Mektuplar kitabında, Milena'ya yazdığı mektuplardan oluşan kitapta, bir türlü buluşamayan ve aşka dönüşemeyen yazışmalar yer alır. İstenilen mutlu son bir türlü gelmiyor kitapta bu da hayal kırıklığına neden oluyor. Olaylardan meydana gelmiş bir kitap, Ancak Kafka'nın güzel anlatımı ve çağın gelişmelerine, aşka, dine, savaşlara olan tespitleri kitapta bize birçok şeyler kazandırıyor. Kitabı okumak isteyenler ve tereddütte kalanlar için okusam mı okumasam mı diye düşünmesinler direk okumaya başlamalarını tavsiye ederim.

Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,7bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bayur Tigin