Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Attila İlhan
"altın dişli fahişeler urfa’da bir barda gülümseyen kankırmızı gülümseyen gümüş saplı el aynalarına uyanıp geceyarıları su içmek istediğim uykulu ellerinden her akşam üstü zihinlerinden mermi hızıyla geçtiğim kimsenin görmediği ünlemler çizerek titrek dudaklarına hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim bir kız vardı sevdiğim (alman) nedense tutuklamışlar hadi sen git beni yalnız bırak bu akşam iyi değilim birşeyleri bir yerde yarım bıraktık neleri nerede nasıl kim kimi yüklenmiş götürüyor boşalan hangimiz şehirler birden karanlık / birden elektrik kuşları kıvılcımlı gözleriyle karanlığımıza dolmuşlar aylardan hangi aydır yıllardan hangi yıl geçmiş bir zaman parçasının içinde miyiz başımda fes peçelisin cebimizde osmanlı kuruşları gazeteci ahmet samim’i galata köprüsü’nde vurmuşlar hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim o kitap vardı ya verdiğin (roman) yakıp savurmuşlar hadi sen git beni yalnız bırak bu akşam iyi değilim çığlıklar atıyorum başkalarının ağzından çıkıyor kumral kirpikli kızların fabrikalarda bildiri dağıtan saçları yorgun sarı / üstüne kirli bir kar yağıyor kalemi elime alsam benim yerime bir başkası yazıyor belki bir işçi bıyıkları ağzına giren hiç görmediğim ellerinde gizli bir titreme kalmış 12 mart’tan deryaları devirse bir türlü sarhoş olamıyor hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim sendikacı osman’ı bilirsin (militan) ölüsünü bulmuşlar hadi sen git beni yalnız bırak bu akşam iyi değilim..."
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.