Gönderi

Değişme insan için bütün diğer yaratıklardan farklı bir karakter arzeder. İnsan dışındaki yaratıklar için değişme ister içte ister dışta cereyan etsin bir halden bir başka hale dönüşmek suretiyle olur. Büyüme, küçülme, yenilenme, yıpranma, bölünme, bütünleşme gibi. Oysa insan her ne kadar görünüşte benzeri değişmeleri geçiriyormuş izlenimini verse de, esasta "varla yok arası" değişmenin vehametini yaşar. Yani insan her an verebildiği kararlarla insan oluşunu üstlenir veya reddeder. Hayra veya şerre rücu eder. Duası hayra veya şerredir. Karşı karşıya kaldığı sonuç bir katlanmayı gerektirir. İşte insanın hayvana nisbet edilemeyen temel vasfı buradan doğar. Bir nesne, bir özne değil; bir ortam. Nasıl bir ortam? Yok kavramının içinde yer bulduğu bir ortam. Değişebilirliği en uç noktalara ulaşabildiği halde, değiştirmenin en etkili yollarını bünyesinde barındıran bir ortam. Var kavramının kendi başına anlam kazanabildiği yegâne ortam. Varlığın görünenin ötesinde bilinip bulunabildiği bir ortam. Kısacası, yaratılmışlar içinde yaratılışın an be an farkedilebildiği oluş ortamı.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.