Gönderi

Tezer Özlü Mektuplarından Kısa Kısa
1 Kasım 1984/Zürih Bir çocuğun ne denli duygusal olduğunu anımsıyor musun? Mutlak anımsıyorsun. İhtiyarlık diye bir olguya inanmıyorum, Çünkü gençliğe de inanmıyorum. Çocukken de, genç iken de ihtiyarı içinde taşıyorsun, yaşlanırken de çocuğu. Ancak yaşlandıkça duygusallaşma biçim değiştiriyor. Gençlik duygusallığı öfke,beklenti, başkaldırma, cesaret gibi duygularla iç içe, ama yaşlandıkça duygusallığa acımsı tatlar karışıyor;buruk! Sanıyorum, algıladığım kadarıyla sözünü ettiğin duygusallık,bu buruk,acılı duygusallık. ... Arthur Rimbaud "Bu dünyadan çık git de,nereye gidersen git!"diyor! Biliyorsun,müthiş bir adam! ... Düşün,hiçbir kitabımız olmasaydı,iç dengemizi kesinlikle kuramazdık. Gene de kurduk sayılmaz ama taşınması olanaksız bir birikim altında kahrolurduk. Az da olsa yazılanların tek yararı iç dengeyi tutmakta! ... Ne vatanım,ne kökenim,ne ne ne... Ağaçlar,göl,kuğular,yalnız sokaklar,hareketsiz bir kent içinde zamansızlığın tadını yaşıyorum!.. ... 18 Ocak 1985/Zürih İlk kez "Zaman" denen zamansızlığı algılıyorum. İlk kez sevgi içinde yaşıyorum, Ne geçmişi ne de geleceği düşünmüyorum, Tabii geçmiş düşünmeden de etkisini duyuruyor,ama silik anılar biçiminde,güzel resimler biçiminde. Değişmeyi yaşayabildiğim için mutluyum! ... Severek mektup yazılan bir insanın bile olması ne büyük bir olay,söylenen her sözcüğün anlaşılmaktan öte,yaşadığını, dahası sözcüklere bile gerek olmadan yaşandığını bilmek, güç gibi yalınç bir olgu değil,varolmak gibi bir şey. İşte,yalnız kalınca varolduğumu hiç algılamıyorum. Kendi kendime yaşamın düşünü görmüş bir ölü gibi geliyorum! ... 9.12.1985 Mektubunu sevinçle aldım. Yazdıklarınla tam benim içimdekileri anlatmışsın. Demek yalnız değiliz. Bizim gibi duyan, yaşayan,beklemeyen insanlar var!
Sel Yayıncılık
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.