Uzaktan seviyorum seni
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan
Yüzüne dokunamadan
Sadece seviyorum
Öyle uzaktan seviyorum seni
Elini tutmadan
Yüreğine dokunmadan
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
Su üç günlük sevdalara inat
Serserice değil adam gibi seviyorum
Cemal Süreya şiiriyle başlamadan geçemedim kitabın adı 'Uzaktan Aşk' olunca. Amîn Maalouf'un 'libretto'su yani bir operanın sözleri. 2000'de ilk kez sahnelenmiş ve 2002'de Yky tarafından basılmış.
Gelelim uzak aşıklarımıza; bir Prens ve Ozan olan Jaufre Rudel ve Kontes Clemence.
Jaufre hiç görmediği varlığından bile emin olmadığı bir kadına aşıktır ve onun için şiirler yazar şarkılar besteler, Batı'da yaşar, gündelik hayattan sıkılmış ve aşkına sığınmıştır.
Clemence ise güzelliği ile herkesi büyüler, Doğu'da olmasına rağmen doğduğu toprakları Batı'yı arar, Jaufre'den bir haber yaşar.
Bu iki kişi Gezgin isimli kahramanımız olmasa birbirlerini bilmeden görmeden, bir aşka düşmeden yaşayıp giderlerdi. Fakat Gezgin aşıklarımıza birer göz oldu birbirlerini görebilmeleri için, yol oldu birbirlerine varabilmeleri için, söz oldu birbirlerine açılabilmeleri için. Uzaktan severlerken bir aşkın peşine düştüler. Peki mutluluğa da uzak mı kaldılar yoksa kitaplardaki mutsuz sonu yok edip uzakları yakın mı ettiler? 87 sayfalık bu eseri okuyup öğrenebilirsiniz. Ben keyif alarak okudum.