Gönderi

50 Liralık Zenci
Boğazda köprülerin olmadığı bir zamanda bir yolcu vapurunda beyaz gömlekli, yıpranmış gri pantolonlu, kirli sakallı adam ayağa kalktı. Etrafına göz gezdirip, yolcuların da dikkatini çektikten sonra konuşmaya başladı: -Hanımlar, beyler, güzel çocuklar! Sizi çok rahatsız etmeyeceğim, çok oyalamayacağım. Ben Tepebaşı'lı Kenan, bilenler bilir. Size bugün "50 Liralık Zenci"nin hikayesini anlatacağım.Uzatmadan bu kısa hikayeyi size anlatayım. Zamanın birinde bir para babası varmış. Bu para babasının da yine para babası olan bir sürü arkadaşı, ahbabı varmış. Bir gün ahbaplarına güzel bir ziyafet vermeyi düşünmüş, bir akşam herkes bu para babasının saray gibi evine toplaşmış. Bir sürü uşak hizmet etmeye başlamış bu açgözlü kalabalığa. Her birine ayrı ayrı ihtimam göstermişler. Herkes birbiriyle sohbete etmeye başlamış, kendi yaptıkları işleri öve öve bitirememişler. Birisi çıkmış, "Benim ürettiğim kumaşların eşi benzeri görülmemiştir. En çok benim kumaşlarım alınır, kullanılır. Buraların en iyi atlasçısı benim." demiş. Oradan başka birisi atılmış, "Benim getirttiğim kahveyi içen başka kahve içemez oluyor. Benim kahvelerimin bağımlısı çoktur. Buraların en iyi kahvecisi benim." demiş. Lafı ağızdan kapmak için fırsat bekleyen bir başka para babası "Benim sattığım takılar, yakutlar, altınlar pek nadirdir. Bu sebepten sırf bunları görmek için kapımda bekleyen kalabalık eksik olmaz. Buraların en iyi mücevhercisi benim." demiş. Diğerleri kendi mesleklerinde buraların en iyisi olduğunu söylemeye devam etmişler. Sıra gelmiş ziyafeti veren para babasına. "Ben tüccarım efendiler. Benim sattığım malların haddi hesabı yoktur. Ne isterlerse bende bulurlar. Hem ben pazarlığı iyi bilirim. 1000 lira dediklerini 100 liraya almasını bilirim. Bakın şu cengaver kara oğlana. Kimin aklına gelir bu dev gibi zenciyi 50 liraya aldığımı. Buraların en iyi tüccarı da benim." demiş. Misafirler gülmüşler, bu para babasının gözüne hepsi birden hoş gözükmek için katıla katıla gülmüşler. Aralarından birisi dev gibi zenciye dönmüş, "Desene kara oğlan, 'ben de buraların en iyi kölesiyim,' diye." demiş. Zenci kafasını kaldırmış, herkesi süzmüş. Alayı birden göbeklerini yerden zor kaldıran para babalarına tek tek baktıktan sonra kendisine biraz önceki cümleleri söyleyen adama dönmüş ve demiş ki:"Hayır, efendim. Ben emeği gözetirim, benden küçüğe de büyüğe de zarar vermem, kimsenin hakkını çalmam, onları küçük görmem, hele bu cüssemi onlara karşı hiç kullanmam. Onları bir insan kabul eder, yaşamlarına dokunmam. Ben de buraların en iyi insanıyım." demiş. Hanımlar, beyler. Bendeniz Tepebaşı'lı Kenan olarak zamanda bir sefere çıkmayı düşünürüm. Kendim için değildir bu sefer. Oraların en iyi insanı olan bu zenciye kızan sahibi onu azat etmek ister. Bu kara oğlanın azadı için giderim ben o zamanlara. Bunun için sizden isteğim, buraların en iyi hikayecisi olan bana, Tepebaşı'lı Kenan'a azat bedeli olan 50 lira için yardımda bulunmanızdır. Kenan kafasındaki kasketi çıkardı, elinde tuttu ve ona gülümseyen kalabalığı dolaşmaya başladı.
··
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.