Gönderi

267 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Hz. Rabiatül Adeviyye
Selamünaleyküm Arkadaşlar, Bitirmiş olduğum bu eserin konuşulacak ve tartışılacak bir çok yönü var. Kötü anlamda değil ama yoruma açık olduğunu düşünüyorum. Önceliği yazarımıza vermek istiyorum; Ömer Rıza Doğrul. M. Akif Ersoy'un damadı olur. Böyle bir şahsiyetin damadı da onun gibi olur düşüncesiyle daha bir saygıyla okudum romanı. Daha sonra yaptığım araştırmalarda pek iyi şeyler söylenmedi hakkında ama ben yazarların hayatlarıyla ilgilenmiyorum ayrıca eserini de gayet başarılı buldum. Baya çaba sarf edilmiş, çok emek var bu eserin hazırlanmasında. Çünkü bir efsane gibi, kulaktan kulağa anlatılan bir şahsiyeti anlatmak, hiç kolay bir şey değil ki tanıtmak için, birçok eser ve kaynaktan yararlandı. Esere değinecek olursak uzun bir kaynakçası var. Hatta yabancı bir yazarın yazdığı kitabı bile es geçmeden pek çok eserden yararlandı. Hz. Rabia’nın doğum tarihi, ailesi, hayatı, yaşayışı kısacası kim olduğuna, neler söylediğine dair yazdığı her şeyde “Falan bunu dedi, filan ise şöyle söyledi. Hangisinin doğru olduğunu bilemeyiz ama onun görüşü daha uygundur.” diyerek yorumladı. Anlatışı yalın, ayet, hadis ve rivayetlerle desteklenmiş. Onun çağındaki birçok alim ve arkadaşlarının anlattıkları; eserlerinde yer verdikleriyle desteklenen bir eserdir. Eseri ben üçe böldüm; Birinci kısım Hz. Rabia’nın hayatını oluşturuyor. İkinci kısımda ise tasavvuf yoluna nasıl varılır sualine cevap verir niteliğinde. Üçüncü kısımda velayet yıldızlarına yer verilmiştir. (Spoiler vereyim azcık) Hz. Rabia’nın gençliğinde köle olduğu ve yaşadığı bir hadiseden dolayı tövbe edip, köleliğinin ardında kalan zamanını ibadetle geçirdiğinden bahsediyor. Yine bir ibadet sırasında gördüklerinden ürken sahibi onu azad ediyor. Rabia hürlüğe kavuşunca geçinmek için çalışmaya başlıyor. Burada çok ilginç bir bilgi ediniyoruz geçim için sanata başvuruyor. Ney üfleme ve daha başka birçok şeyle ilgilenmiş. Burdan anlaşılıyor ki Hz. Rabia’nın şairane yönünü gençliğinde kazanıyor. Tabi dünyaya fazla yöneldiğinden ibadetlerini aksatıyor ve yine bir uyarı ile kendine geliyor ve dünyayı tamamen terk ediyor. İbadetlerine daha ağırlık veriyor özellikle gece ibadetine. Tövbesine bile tövbe ediyor, bütün ömrünü tövbe etmekle geçiriyor. Ve Allah aşkı öyle büyüyor ki kalbinde Hiçbir mahlukata sevgi ve nefret duyamıyor. Ahh, en çok onu istemeye gelenlere verdiği cevaplar hoşuma gitti. Çok sert ve utandırıcı cevaplar verdi. :)) Ve hiç evlenmemiştir. Birde cennet ve cehennem hakkındaki düşüncesini beğendim.#32242809 Beğenmediğim tek şey Hz. Rabia’nın Kabe’yi bir puta benzetmesi. Bu düşüncesi hoşuma gitmedi açıkçası. Belki düşüncesi doğrudur da ben o derinliğe varamamışımdır. Hz. Rabia kendini kısa sürede öyle bir geliştiriyor ki bazı alimlerin yıllarca yaptığı araştırmalara o hiç bir araştırma yapmadan konuya hakim olabiliyor. Verdiği cevaplar onları bile şaşırtıyor. Bende Hz. Rabia hakkında pek bir şey bilmiyordum. Kitabı okurken “acaba onun gibi kadın alimler var mı? Alimler hep erkekler mi?” diye düşündüm. Sanki yazar yıllar sonra onun yazdığı bu eseri okuyup böyle bir sorunun kafamda oluşacağını hissetmiş olacak ki kitabın son kısmını kadın alimlere ayırmış ne de iyi yapmış. Bu bölüme Velayet Yıldızları başlığını vermiş. Ne ince bir düşünce (^.^) Evet kısaca bu şahsiyetlere de değinmek istiyorum; >Ümmü Harama; Kıbrıs’ı ilk fetheden mücahitler arasında idi. >Râyia bint-i İsmail; Namazıyla, niyazıyla meşhurdu.(Hz. Rabiayla çok karıştırdılar aradaki fark bu evlidir, Hz. Rabia hiç evlenmemiştir.) >Muâze;Ümmü Sabha ünvanıyla meşhurdu. >Şu’vâne; Güzel sesli idi. Bazı eserleri okur ve ağlardı. Ağlamaktan kör olacak hale gelirdi. >Hz. Nefise; Gündüzleri oruç tutarak, geceleri ibadet ederek geçirirdi. >Şuhde; Farünnisa diye tanınırdı. Katipti. Yazısı çok güzeldi. >Zeyneb;Çok geniş bilgili bir hanımdı. >Mümtaz Melek; Hindistan İmparatoru Şah Cihan’ın hanımıdır. >Cihânârâ;Hindistan İmparatoru Şah Cihan’ın kızıdır. >Dâraşkûh; Cihanara’nın kardeşidir. >Aişe bint-i Abdullah; Kemale ermiş, bütün servetini fakirlere dağıtmış. >Sıtkı Kadın; Türk şairleri arasındadır. Bu ve daha sayamadığımız pek çok alim(alime) var, hatta varlığından haberdar olmadıklarımız. (Allah onlardan razı olsun.) Yazarımıza çok teşekkür ederim şahane bir eser hazırlamış. Hz. Rabia hakkında pek bilgim yoktu ama şimdi örnek aldığım şahsiyetler arasında. Bu arada Hz. Rabia’nın Hasan Basri’yi bir araya getirme çabalarını anlayamadım gitti. Çok farklı zamanlardalarmış. Birbirine aşık olmayı bırak denk bile gelmemişler. (İlla bir şeyi abartacaklar) Romanı beğenerek ve severek okudum. Kesinlikle tavsiye ederim. Roman hakkında daha konuşacak çok şey var ama fazla uzun olur en iyisi burada bitirelim. Allah’a Emanet Olun Canlar… “Cennetten önce Cemâlullah gelir.”
Aşkın İncisi Hz. Rabiatü'l Adeviyye
Aşkın İncisi Hz. Rabiatü'l AdeviyyeÖmer Rıza Doğrul · Kitsan Yayınları · 201415 okunma
·
60 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.