Gönderi

“Albert Camus, insanın yasamın anlamsızlığına ve tüm baskılarına rağmen direnmek zorunda olduğuna dikkat çeker ve Sisyphus’u anlamsızlığı akıl ve bilinç gücüyle yenen insan kahraman olarak niteler.” Gölgesiz güneş yoktur karanlıksız aydınlık olmadığı gibi. Bu bilinçte olduğundan, geceyi, karanlığı, zorlukları tanır ve deneyimleyerek yaşar. “Sisyphus, taşın düştüğü anlarda Camus’a göre içinde bulunduğu durumun saçmalığını kavrar, uyanır ve kaderiyle yüz yüze gelir. Bu an, Sisyphus’un bilince kavuştuğu andır. Ne zaman olacağı belirsiz bir kurtuluş umuduna bel bağlamak yerine, bu işkencenin sonsuza kadar süreceği gerçeğiyle yüzleşen ve bu kaderini kabul edip aşağı inerek taşı tekrar yukarı çıkartmaya başlayan Sisyphus, bir kahramandır artık. Bu boyun eğme değil, başkaldırıdır. Çünkü tanrılar, sonsuz bir işkence cezasıyla elinden tüm ümidini alarak ona kötülük yapmak istemişler, ümidini kaybeden Sisyphus ise, bu kaderiyle yüzleşerek ve uyanarak kendi kurtuluşunu yaratmıştır.” Sisyphus kurtuluş için birini beklemez, kendi kendisini kurtarmak için çabalar. “Gerçek insan” zorlu ve kendine özgü yolculuğuna her daim “Evet” der, çabası da hiçbir zaman bitmez.
·
13 görüntüleme
Elif Demir