Gönderi

Sevilmemişlerin ve çok üzülmüşlerin tedirginliği vardı onda. “Ah be Sait…” dedi Mina Urgan. “Kendini yalnızlığa mahkûm etmişsin sen. Sevdiğin kadınlar bile seni daha fazla yalnızlaştırmak için hayatındalar. Paylaşmak için değil, savaşmak için seviyorsun onları. Kendinden alamadığın intikamı, onlar alsın istiyorsun. Bu sevmek değil ki…” İçi de, dışı da yaralıydı Sait’in. Havanın değdiği her yeri zonk zonk atıyordu. Ayağa kalkmayacağını düşündü bir an. Fena halde başı dönüyordu. “Haklısın…” dedi. “Sevmekten anladığım şey bambaşka…”
·
1 görüntüleme
S•