Haruki Murakami’nin gerçekten kendine has bir tarzı var. Bu kitabında bizi bir fotoğraftaki dağın yamacındaki -dağ hangi dağ belli değil- bir yaban koyununun hem de sırtında yıldız olan bir yaban koyunun peşinde koşturdu. Kahramanımız her zamanki gibi tuhaf bir insandı, kitapta bol bol gizemli olaylar vardı. Tabii ki Haruki gizemli olayların çoğunu bize açıklamadı, kitabı bitirdikten sonra birçok soru işareti ile baş başa kaldım. Koyun üzerinden sembolik bir şekilde dini ögeler işlenmiş ve kitapta koyunsuz kalmanın acısını hissettik. Böyle anlatınca her ne kadar saçma gelse de güzel bir kitaptı :) Ben inceleme yazarken zorlandım, Murakami ise bundan roman çıkarmış ortaya. Büyük adam doğrusu :)