Gönderi

120 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 hours
Reich'ın bu öfke dolu şaheserini neden yazdığını anlamak için eserin yazıldığı dönemi eşelemeye gerek yok. Elbette, son derece kuvvetli bir eser olan Dinle Küçük Adam'ı yazıldığı dönemi bilmeden de ele alamayız. Fakat benim söylemek istediğim; küçük adamlar tarih boyunca farklı yerlerde, farklı durumlarda; farklı şekillerde var oldular. Tarih akmaya devam ettikçe de bambaşka şekillerde var olacaklar. Bizler buna tanıklık edeceğiz, bu değişmeyecek, belki de yıllar boyunca. Değiştirebileceğimiz şey bunu nasıl yapacağımız. Bir küçük adam olarak mı, yoksa bir büyük adam olarak mı? Reich, söylevini küçük adama yöneltiyor. Sözlerini dinlemesi gereken kişiye aktarıyor. Büyük adamlardan ise üçüncü kişiler olarak bahsediyor. O kadar çok noktaya değiniyor ki, okurken zorlanıyorsunuz. Bu zorlanmanın nedeni takip edememekten veya teknik açıdan zor olmasından kaynaklanmıyor. Çünkü "Dinle Küçük Adam" bunlardan hiçbiri değil. Zorlanıyorsunuz, çünkü gerçeklerle yüzleşmek ne zaman kolay oldu ki? "Sevginin, iş ve bilginin vatanları, gümrük sınırları, üniformaları yoktur. Onlar uluslararasıdır, bütün insanları, her şeyi sarmalarlar." Küçük adamların mutluluğu sahte, bilgileri yetersiz, işleri maskeli... Küçük adamlar bu yüzden kendi sınırlarını aşamazlar. Sınırlarının dışında kalan şeyler hakkında sadece çene çalabilirler. Sevginin varlığından haberdar olmalarına rağmen, hakkında hiçbir şey bilmezler. "Sende gerçek büyük adamı tanıyabilecek his ve göz yok. Onun varlığı, acıları, özlemleri, kavgaları, senin için verdiği mücadeleler sana uzak ve yabancı şeylerdir." Burada da söylenen gibi, büyük adamı tanımak için gereken şeyler küçük adamda bulunmaz. Küçük adam, konuşur. Bunu gözlemlemeden yapar. Küçük adamın lafları, başka bir küçük adamdan yarım yamalak alınmıştır. Küçük adam araştırmaz ve mücadele etmez, araştıran ve mücadele edene karşı çıkar. Çünkü, bu şekilde kendini önemli hisseder. Çünkü, kendini önemli hissetmeye ihtiyacı vardır. "Sen gerçekler konuşulduğu zaman dinlemiyorsun; sen yalnızca gürültüyü dinliyorsun. Ve sonra 'yaşasın' diye bağırıyorsun." Küçük adamın bilgi kaynağı budur. Küçük adam gürültüyü sever. Doğru olup olmaması önemli değil; ses çıkarması ve ortalığı ayağa kaldırması yeterlidir. "Küçük adam üzerinde güçlerini uygulamaları için iktidar sahiplerine yetki veriyorsun. Ama kendin dilsizsin; seni temsil etmeleri için güçlülerin ya da kötü niyetli güçsüzlerin daha fazla güçlenmelerine göz yumuyorsun. Her zaman aldatılanın sen olduğunu çok geç fark ediyorsun." Buradan da anlıyoruz ki; Dinle Küçük Adam günümüzü ne kadar da iyi görüyor. Yöneten ve yönetilen arasındaki ilişki değişmiyor. Küçük adamlar kendilerini oldukları gibi görmeyi kabul ediyorlar. Yönetilmek istiyorlar, bunun nasıl olduğunu umursamıyorlar. Başlarında ortalığı birbirine katabilen, ağzına gelen yalan yanlış her şeyi söyleyen patavatsız insanların altında ezilmeye bayılıyorlar. Yalnızca ezilmiyorlar, kendilerini iyice ayaklar altına alarak onları yücelttikçe yüceltiyorlar. "Bütün büyük insanlar yalnızdırlar." Reich, büyük insan olmanın zorluklarından da bahsediyor. Hatta onun savunduğu, küçük adam olmanın kolay olduğu. Bu yüzden bizlere sesleniyor, hepimizin içinde bir küçük adam var. Onun amacı, büyük olanı ortaya çıkarmak. Çünkü küçük olan, her fırsatta kendine yer açmayı başarıyor ve başımıza iş açıyor. "Korktuğun için bağırıyorsun." Çünkü küçük olan, gürültücü ve dikkat çekici. Küçük olanın yaptıklarını üzerimizden atamayız. Tek bir hareketiyle bizi bitirebilir. Her zaman öyle değil midir? Küçük bir yanlış, kocaman doğruları hiç edebilir. Büyük adam olmak kolay değil, fakat tek bir hareketle küçük adam olabilirsiniz. Bu cesur eseri takdir etmek gerekiyor. Fakat, körü körüne bir bağlılıkla bu kitaba bağlanıp, sayfalarca söylediği her şeye boynumuzu eğersek de bir küçük adamdan farkımız kalmaz. Okuldan çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir öğretmenim, verdiği kaynak kitabın söyledikleriyle çeliştiği bir öğrenci tarafından söylenince ona şöyle cevap vermişti: "Size verdiğim kitaba sonuna kadar katılırsam, size bu dersi veremem. Siz de ona körü körüne inanırsanız, hiçbir şey öğrenemezsiniz." O yüzden, öğrenmek için çatışma yaşayın, öğrenmek için mücadele edin. Bırakın öğrenirken içinizdeki büyük olan söz sahibi olsun.
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Avrupa Yakası Yayınları · 201213.1k okunma
··
230 views
Semih Doğan okurunun profil resmi
Aslında insanın küçüğü büyüğü yoktur. Fakat yazarın vermek istediği mesaja göre değerlendirme yaparsak sonuna kadar haklı tespitler yapmış. Ayrıca son cümledeki uyarın tamamen kalite göstergesi bence. Eline sağlık.
Berkecan okurunun profil resmi
Çok doğru bir ekleme, asıl ben teşekkür ederim :)
Lightmorelight okurunun profil resmi
Facebook bilgileri ile gelen adam diye güncellenebilir :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.