Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
Şiirini buzdağının görünmeyen kısmına yazan ve bu yüzden her dönem anlaşılmaz bulunan Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, kendi deyimiyle isminin baş harfleri ACZ tutan, arkadaş, baba, öğretmen, abi, önde giden, öncü olan… Arkadaşlarının anlatımıyla ortaya çıkan ACZ Kitabı’nı okurken Zarifoğlu’nun sadece şair olmadığını görüyor ve bu gerçeği iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Zarifoğlu; şair, felsefeci, roman ve hikaye yazarı, öğretmen, yayıncı, ideolog, dertli, entelektüel, içinde bulunduğu çevrede uyuyan kitleleri harekete geçiren muharrik-i evvel, bu yüzden lakabı Aristo.. Kitabı okurken Zarifoğlu ile aynı ortamda aynı havayı soluyor gibi hissediyorsunuz. Kitabı okumaya başladığımda geçtiğimiz yıllarda TRT1’de yayınlanan Yedi Güzel Adam Dizisini de izlemeye başladım, ikisi birlikte ayrı bir bütünlük oldu. Naçizane tavsiye ederim. Kitabı okurken altını çizdiğim o kadar çok satır oldu ki. Hepsini yazmaya kalksam epey bir yekun tutar, aralarından fikir vermesi için bazı satırları paylaşacağım. Editör Osman Koca’nın Cahit Zarifoğlu’nun “Konuşmalar” isimli kitabından derlediği “Ben, ACZ…” bölümünde kendisi için şöyle bir misyon çiziyor Zarifoğlu: “Ey şair, uykudan uyan ve şimşek gibi çakan şiirlerinle bütün uyuyanları kaldır.” Evet Malcolm X’in “bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter” sözünü akla getiren bu düstur Zarifoğlu’nun hayatının mihenk taşını oluşturuyor. Günün dertleriyle yakından ilgilidir Zarifoğlu, Afganistan Savaşı’nı ülke gündeminde tutması bile başlı başına bir kazanımdır mesela. Kurdukları Mavera Dergisi ise bir ekol, yurt çapında bir okul olacaktır. Daha o günlerde “yazmalısı” diyerek cesaretlendirdiği gençler bugün bir çok yayın ve eser sahibi yazar olarak tanınıyorlar. Hayatı yaşanır kılmak için şiir yazar, geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşımak için edebiyatı kullanır Zarifoğlu ve başarır. Mavera “medeniyetim varsa ben de varım” diyen aydınların toplandığı edebiyata hak ettiği değerin yeniden verildiği bir mecra olur. Zarifoğlu salt sözün değil eylemin de ustasıdır. Onun bulunduğu ortamlarda söz yerde kalmaz muhakkak sonuca varır. Sadece bu özellik, günümüz Müslümanlarında olsa herhalde bugün dert diye canımızı yakan sorunların çok ötesine geçmiş olurduk. Doğduğum yıl vefat etmiş olması Rahmetli Cahit Zarifoğlu ile hep ayrı bir bağ bulmuşumdur aramda ve kendimi mirasçısı sayarım. Açtığı yolda gitmeyi bir hedef, yarım bıraktıklarını tamamlamayı haddimi aşarak görev bilirim. Zarifoğlu’nun üzerimizde böyle etkili olmasının nedeni yaralarımızın benzerliğinden kaynaklanıyordur diye düşünüyorum. Gelelim kitaba, ACZ Kitabı’nın önemli bir özelliği fotoğraflarla desteklenmiş olması, böylece Zarifoğlu’nun aile albümünde yolculuk ediyor gibi oluyoruz ve Zarifoğlu ile ayrı bir ünsiyet kuruyoruz. Kendi adıma birçok fotoğrafı ilk defa gördüm, bu eski bir dostu yıllar sonra görmek gibi mutluluk verdi bana. Kitaptan beklentim Zarifoğlu’nun dostlarının Zarifoğlu’nu anlatmalarıydı, ki birçok bölümde kişisel anılara yer verilmişti, Zarifoğlu’nun eserlerinin anlatıldığı bölümler bütün eserlerini okumuş olanlar için sıkıcı olabiliyor, tabi edebiyat araştırmacıları için önemli bir yardımcı kaynak oluyor fakat anılara daha fazla yer verilse daha iyi olabilirmiş. Kırlarda çiçekler otuz yıldır Cahit abisiz açıyor, bu kitap eminim kütüphanenizde önemli bir yere sahip olacak. İyi okumalar…
A. Cahit Zarifoğlu
A. Cahit ZarifoğluKolektif · Beyan Yayıncılık · 2017173 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.