"Tarihin hemen hiçbir döneminde "dinsiz" bir toplum var olmadığı ve dinsizliğin hiçbir toplumda yerleşik duruma geçmediği görülmektedir. Bir başka deyişle tarihin hiçbir döneminde toplumsal düzeyde kabul gören hakim anlayış olmamıştır.
Bunun yanında dinsiz (ateist, materyalist, dehri)
İnsanlara rastlansa da, bu görüşün genelde "marjinal" kaldıklarını, son birkaç yüzyılda tepeden inmeci siyasal ihtilaller gerçekleştirebilmiş olmalarına rağmen bu durumda dahi yerleşik süreklilik arz eden bir tploplumsal güç haline gelemediklerini müşahede etmekteyiz.
Bu nedenle ki, Rabbani öğretinin ateist insanlara değil - tahrif edilmiş din anlayışlarına sahip toplumlara gönderilmiştir.
Nebîler / Peygamberler her defasında karşılarında - tahrif edilmiş din - anlayışları üzerinde bulunan toplumları bulmuş ve onlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Ve insanlık tarihine yön veren temel mücadele din ile dinsizlik arasında değil, hak din ile tahrif edilmiş din anlayışları arasında yaşanmıştır."
Şükrü Hüseyinoğlu / Kur'an 'a Dönüş Çağrısı
- sh: 46 - Ma'ruf Yayınları
Sayfa 46
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.