Gönderi

Allah'a hamd olsun ki Türküm bütün ırkların eşit olarak yaratıldığını savunduğum halde bunu diyorum çünkü ırklar eşittir fakat yaptıkları onları asil yapar. Biz ki dünyada kim zorda olsa yardımına koştuk ve hala bu sekilde devam ediyor dün o zamanın zorda kalan milletleri bugün zordaki milletler ornek 1 1845’te, İrlanda’da müthiş bir kıtlık baş gösteriyor. Bir milyondan fazla insan açlıktan ölüyor, İrlanda bütün dünyadan yardım istiyor. Fakat dünya kulaklarını tıkamış, gözlerini kapatmıştır: Yardım çığlıklarını ne duyuyor, ne de görüyorlar...  Sadece İngiltere Kraliçesi Victoria, aslında kendi topraklarına dahil olan İrlanda’ya iki bin sterlincik bir yardım vaadinde bulunuyor.  Yardım talebi gelmemesine rağmen, Osmanlı Devleti bu felakete duyarsız kalmıyor. Bu tarihte atalarının tahtında oturan Sultan Abdülmecid Han’ın emriyle, 1847 yılında beş gemi hazırlanıyor. Gemilere gıda maddesi, ilaç ve tohum yükleniyor.  Gerçi Osmanlı Devleti eski haşmetinde değildir. Neredeyse kendisi himmete muhtaçtır. Yine de Padişah, genlerindeki yardım dürtüsüyle, harekete geçiyor: Gıda, ilaç ve tohum dışında on bin sterlin de nakdi yardım taahhüdünde bulunuyor.  Ne var ki, kendi insanlarına yalnızca iki bin sterlin vermeyi kararlaştıran İngiltere, bundan rahatsızlık duyuyor. İstanbul’daki Büyükelçisi vasıtasıyla, Padişah’ın teklifine karşı çıkıyor. Osmanlı bağışının bin sterline indirilmesi için baskı yapıyor.  Ornek 2 Yunanistan, İkinci Dünya Savaşı’nda özellikle Alman işgalinden sonra önemli sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Zaten normalde gıda ihtiyacının bir kısmını ithal etmek durumunda olan Yunanistan işgal döneminde bu girişimini gerçekleştirememiştir. Tarım faaliyetlerinin de aksaması ve ağır kış şartları problemin büyümesine yol açmış ve 1941 sonbaharından itibaren Yunanistan’da “Büyük Açlık” diye tabir edilen bir dönem başlamıştır. Yunanistan’ın bu zor günlerinde ilk destek sağlayan ülkelerden birisi Türkiye olmuştur. Özellikle Kızılay, gıda maddeleri ve sağlık malzemelerinin gönderilmesi için önemli çalışmalar yapmıştır. Kızılay haricinde birçok kuruluş ve organizasyon da bu insanlık görevinde aktif rol üstlenmişlerdir. Türkiye, ilk andan itibaren komşusuna destek olmaya çalışmış ve bu faaliyetler savaş sonuna kadar devam etmiştir. Örnek 3 1985 yılının ilkbaharında iran-ırak savaşı son hızıyla devam etmektedir. tüm dünya iran’da bulunan vatandaşlarının tahliyesine başlamıştı. tabi iran’da pek çok yabancı bulunuyor, çalışıyordu. avrupa’dan onlarca uçak kalkmış, iran’daki avrupalıları tahliye etmeye başlamıştı. lakin tahran’da bulunan nissan fabrikasında çalışan 215 japon vatandaşı iran’dan çıkmayı başaramamış, kendilerini savaş hattının dışına taşıyacak bir vasıta bulamamışlardı. japonya’nın tahran büyükelçisi ülkesinden uçak talep etmiş, lakin japonya’ya ait hava yolları şirketleri iran ve ırak’tan herhangi bir garanti alamadıkları için tahran’a uçmayı reddetmişlerdi. keza avrupalı hava yolları şirketleri de buna yanaşmamıştı. japonya’nın tahran büyükelçisi yutaka nomura çaresiz bir şekilde türkiye’nin tahran büyükelçisi ismet birsel’i arayarak durumu anlattı ve “türk hava yollarının tahran’a özel sefer düzenleyip düzenleyemeyeceğini” sordu. Büyükelçi ismet birsel durumu ankara’ya, başbakan turgut özal’a bildirdi. turgut özal bir süre tereddüte düştüyse de uçak göndereceğini söyledi. saddam hüseyin’in saldırı yapacağını söylediği zamana 24 saatten az bir süre kala ismet birsel, japon meslekdaşına müjdeyi veriyordu. Aankara’da bu operasyon için hemen özel bir ekip oluşturuldu ve kriz masası kuruldu. ankara’dan tahran’a gidip japonları kurtaracak uçağın pilotu olarak pilot ali özdemirseçildi. ali özdemir ve ekibi günün ilk ışıklarıyla,tc-jaytescilli, “izmir” adlı dc10 tipi uçakla tahran’a doğru yola çıktı. Izmir uçağı, Van’ı geçtikten kısa süre sonra tahran havalimanı’nın kapatıldığı bildirildi. kaptan pilot özdemir, geri dönmek için harekete geçerken ikinci bir haberle havalimanının açıldığı bildirildi. tahran’a yönelen uçak, saddam’ın “sivil uçakları vurma” tehdidine rağmen tahran havalimanı’na ulaştı. Kapısı açılır açılmaz, çocuk çocuk 215 japon uçağa doluştular. iran kulesi’nin yönlendirmesiyle, thy uçağı 15 dakika sonra kalktı ve saddam’ın açıkladığı saldırı saatinden sadece 3 saat önce iran’dan havalandı.Toplam 9.5 saat süren yolculuğun ardından kaptan pilot ali özdemir’in yaptığı “welcome to turkey” anonsu uçaktaki yolcuları büyük bir sevince boğdu. Ornekler devam edip gidiyor bugün Suriye yarın neresi kim bilebilir. Zorda olan milletlerin imdadına yetişen asil bir millet vardır buda Yüce Türk Milletidir. Bu yuzden Allah'a hamd olsun ki Türküm Hcrt.ct
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.