Güray Süngü, 1000k sayesinde adını duyduğum ve kalemiyle tanışmak istediğim bir yazardı. Etkinliği görünce hemen bir kitabını ekledim sepete.
Kesinlikle kendine özgü bir üslubu var Süngü' nün. Başlarda afalladım; devrik, yarım bırakılmış ya da tekrarlayan cümleler art arda geliyordu. O anı anlatırken, birden geçmişe gidiyor, sonra gelecekle ilgili bir hayal devreye giriyor filan karışık gelmişti. Bir taraftan yok bu yazar benlik değil derken, konu nereye gidecek diye de merakla devam ettim okumaya ve çok sevdiim ancak tarzı herkese hitap etmeyebilir. Ara ara çizimler, el yazısıyla yazılmış notlar barındırıyor, okudukça anlamlanıyor hepsi, yavaş yavaş çözülüyor. Sonra da alıp götürüyor sizi.. Mehmet'i, iç sesini, babasının naifliğini, kırılganlığını, Lena' nın şefkatini daha çok okumak istedim, doyamadım.
İyi ki okumuşum iyi ki..