Gönderi

Sen bu şiiri okurken
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası Ne de telefonların çalacak gece yarısı Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık Kaprislerinin hedef tahtası... Seni sana Beni bir akıl hastanesine Bırakıp gideceğim bu şehirden Nasılsa kavuşamadım sana Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın Ne yaptımsa Bir türlü sana yaranamadım Artık adressiz Işıksız Ve öylesine ıssızım Dünlerin kadar eskiyim Verdiğin acılar kadar paslıyım İşte çıkıp gidiyorum hayatından Nasılsa fark etmez senin için Belki çok şanslı Belki de en yaşlıyım... Artık Pusulam hasreti Saatim yalnızlığı Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana Neylersin  Yolcu yolunda gerek Belki bundan sonra Belki senden sonra Adam olur bu “asi yürek” Ve dersini alır da bu sevdadan Bir daha  Boyundan büyük denizlere Asılmaz kürek Yarın bu saatlerde Ben yollarda olacağım Sen kimbilir kaçıncı uykunda Masal mavisi bir rüyada Ve elbette o korsan yüreğin Yine pusuda Oysa İlk defa sesimi duymayacaksın Sitemlerin sahipsiz Soruların cevapsız kalacak Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum Tanımadığın bir koku içini saracak Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın Ne oldu?  Ne oluyor?  Ne olacak?  Sonra  Bir gözün kör Bir kulağın sağır Bir ayağın kırık Bir kolun kesik Düşeceksin yollara Yani baştan başa yarım Yani baştan başa eksik Bütün duvarlar üstüne yıkılacak Belki ilk defa “Unutuldum” diyerek için sızlayacak Ve sen bu şiiri okurken Ayrılığımız çoktan başlamış olacak Belki de son tesellin Sana yazdığım “bu son şiir” olacak Ve kimbilir Unutulmuş bir gecenin tam ortasında Başucundaki bir radyoda Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına Sana adanmış bu satırları “Bütün şehirler uyur İstanbul uyumaz Ve birgün Bütün sevenler unutur seni Ama bu “şair yürek” ASLA UNUTMAZ...”
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.