Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
SAMUEL BECKETT Molloy Samuel Beckett,Molloy(1951),Malone Ölüyor(1952) ve Adlandırılamayan(1953) oluşan üçlemesinin ilki olan Molloy kitabını okudum.Bedenen ve ruhen sakat,ama önce ruhunumu sonra bedenini mi?Ya da önce bedenini sonra ruhunu mu kaybettiğini anlayamadığımız Molloy varoluş çabası içinde,sırasıyla tüm uzuvlarını kaybedişine,çürüyüşüne bir tür tanıklık.”Yaşamım dediğim şu uzun Ve karışık duyguyu çürümenin dinginliği içinde anımsıyorum Ve onu aynen Tanrı’nın bizi yargılayacağı gibi,aynı tutarsızlıkla yargılıyorum.Çürümek de yaşanmaktır.”s/40. Aslında bir aylaklık hikayesi daha.Bu ay okuduğum Ayhan Geçgin’in Uzun Yürüş’üne ve Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ına gidip geldim sayfalar boyunca.Molloy’de hikaye yok,bilinçle bilinçsiz arası hezeyanın iç seslerini uzun uzun dinliyorsunuz.”Belki bir çok farklı durum Ve zaman birbirine karışıyor derinliklerde,derinlikler benim mekanım,en derinler değil,hayır,çamur ile yüzeyde biriken pislik arasında bir yerlerdeyim.”s/25 Aylak adam Molloy okundukça bir ayrışma,okuyucuda ciddi anlamda bir bölünme,ikiye bölme hali oluşuyor.Bir karakterin ters yüz edilmiş hali hakim kitapta.Ani bir bitişle başlayan bir başka karakterle yüzleşme.Molloy’in hikayesi küt diye bitti ve Molloy’i bulmak işi polis memuru Moran’a devredildi.Asıl hikaye burda başladı.Kitap kendi etrafında dönüp büyük bir çember oluşturdu.O çemberin etrafında dönüp,izleri bulmak Molloy’e ulaşmak okuyucuyu epey bir zorluyor.Hele şu iç monologlar’ın bıraktığı iz tartışmasız bir eser okunduğu izlenimini pekiştiriyor. “Ben kendi hesabıma köleliği ölüme,öldürülmeye her zaman yeğledim.Çünkü ölüm hiçbir zaman doyurucu bir biçimde kafamda canlandırmadığım ve bu nedenle iyiler ve kötüler çizelgesinde yerini saptayamadığım bir durumdur.s/97
Molloy
MolloySamuel Beckett · Kırmızıkedi Yayınevi · 2018330 okunma
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.