Gönderi

366 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bir ihtimal daha var..
Spoiler mı? Evet malesef. Düş: Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya 2. gerçek olmayan şey, imge 3. gerçekleşmesi istenen şey, umut Kesik: kesilmiş olan 2. kesilerek bozulmuş olan düş kesiği: Bir köpeği öldürebileceğini düşünen romanın ana karakteri M’nin düşlerinden o köpeği kesip çıkararak karısı Z'yi öldürmesi onu aslında köpeği olan Z’nin yerine koyması, sonrasında uzayıp giden bir var etme, anlama ve gökyüzü altında kaybolma hikayesi “Rüya desem... o rüya...” Her şey o düşle, düşün gerçeği parçalamasıyla başlıyor. Düşten gerçek olmayana, imgeler dünyasına, gerçek olmayandan gerçekleşmesi istenene, belki umuda. Buraya kadar geldim ve sürekli başa dönüp tekrar düşünüyorum, uzun uzun kitabın kapağına bakıyorum, kağıttan kesilen bir köpek içinden çıkıp yürüyen bir kadın. Düş kesiği, düş kesiği, tekrarlayıp duruyorum sesli bir şekilde. Sorular soruyorum, cevapları beğenmiyorum, bırak cevapları, soru sormaya devam. Rüyalardan kesilip yapılmış bir roman ya da hiç tamamlanmayacak olan, hep yarım kalacak olan düşler... Ne desem yerini bulur anlam bilmiyorum. Düşünmeye, düşlemeye, aramaya ama en çok kaybolmanın büyüsünü yaşamaya devam. “Gülümsedim karımın kahverengi gözlerine, yeşil de olabilir.” Her şey olabilir bu romanda. Her şey bir ihtimal, her şey bir o kadar net. Rüyalar gerçek, gerçekler düş, geçmiş gelecek, gelecek geçmiş ve hepsi birden tam da “ şimdi” olabilir. Üç bölümden oluşan roman “tavan” ile başlıyor. Evden çıkıyoruz yola. İkinci bölüm “çatı”. Üçüncü bölüm “gök” olmalı diyorum kendi kendime. Öyle oluyor. Evden çatısı gökyüzü olan sokağa çıkıyoruz. Sokağa ama en çok da o parka. Hangi park mı? Bilmem. Çatısı gökyüzü olan o park. “Ama konumuzun dışında bu, içimizde değerli olan her şey adına değil mi, kurduğumuz her cümle, ne cümlesi kelime, karaladığımız her harf.” Bu anlam sona yaklaşırken buluyor bizi, biz başa dönelim. O rüya, güvenlik görevlisi (sıradan) M'nin peşini bırakmayan onu kendisinin peşine düşüren düş. “Gerçekten ürkütücü ama büyük ölçüde anlamsız bir rüyaydı. Zaten anlamsız olanlar kurcalar ve yapısını bozar insanın.” Böylece bozulmaya başlıyor gerçeklik, anlamsız bir düşten anlam kesip çıkarmaya kalkışıyor kahramanımız M. Biz de tam burada kayboluyoruz her şeyin birbiriyle kesiştiği bu kurgunun içinde. “Gerçek ya da rüya... fark etmeyecekti.” Nasıl anlatayım bir düş kesiğinin bana neler ettiğini. “Hiçbir şeyi hissettiğiniz ölçüde anlatamazsınız, açıklayamazsınız.” “Rüya desem... o rüya” Düşünüyorum, hatırlamaya çalışıyorum ya da biliyor muyum her şeyi. “Rüyamda yaklaştığım adam, benim.” Kendini nasıl özgür kılacak kahramanımız? Diyor ki M: Özgürlük, durduğun yerde durabilmektir. Ne demek bu? İçinde ara diyorum kendime, kelimelerde değil. “Sevgilide olmak gibi, onu sevmek gibi değil, onun yanında, yakınında, evinde değil, onda olmak gibi.” İçimde, dışımda değil. Kaybolmak istediğim o kuyunun içinde belki. Ama kuyu benim içimde. Devam edelim. Konakta bizi bekleyen iki adam var. Yalnız olan, 01; bekleyen, 02. Gerçekten bütün kurgunun gelip düğümlendiği yer bu iki adam olabilir mi? Bütün bir ömrü bu iki kelime özetler mi? Bizi hep bekleyen bir yalnızlık, hep yalnız bekleyen biz. “Zaman sırasının olmadığını söylemiştim sanırım. Hatırlarken yani, anılar zihinde canlandığında.” Hatırlıyorum zamansız. “ İnsan bir hatıra oluyor nihayetinde. Birden, kuş olup uçmuş gibi.” Düşünmekten yoruluyorum, düşle gerçeğin arasında, sürekli geri dönüyorum hatırlayarak. Okumuştum ben bunu diyorum daha önce, kaçıncı sayfadaydı, peki nasıl döndü şimdi bu adam rüyasından gerçeğe, gerçeğinden rüyaya. Kurgu dediğin böyle yapılır. Geçmişinde kaybolmadan nasıl bulacak kendisini bu kahraman ya da bu yazar. Saçmalamaya başlıyorum uzadıkça ama söylenecek daha çok şey var. Yabancılaşma var, kendi olabilmek ve özgürlük sorunsalı, gerçekler ve sonuçları, aynalarda hesaplaşma var. Zamanı durdurarak bir anın, bir anının içinde dünyevi olan zamanı sorgulamak var. “Evden sokağa doğru bir yükseliş, şekilden öze.” Daha romanımızın kahramanı romanın kurgusunu, tekniğini, zamanını, yazarını ve yazarının geçmişini anlatacak bize. Annesini, babasını, kim olduklarını, aslında kim olmadıklarını, Melek var sonra. Z olan Melek. Melek olan Z. Bir sevgili olan köpek. Z köpek aslında. Z kahramanın karısı olan Z. Yazarın karısı mıydı yoksa? “Benim romanımın hareket noktası, ana fikri, meselesi ne bulacağız.” Arıyorum. Tutunamayanlar geliyor yardıma, daha en başında kitabı yanıma almıştım, romanın sonuna doğru selamlıyor bizi Oğuz Atay. Oğuz Atay roman ödülü almış bir romandan beklediğim. “Yedi yüz otuz altı sayfa bağırır adam, tutar küçük burjuva adamının çelişkisi derler. Neresi küçük, neresi burjuva, neresi küçük burjuva? Selimin berber maceralarını biliyor musunuz?” Hayır bilmiyorum ve ikinci kez Tutunamayanlar okumaya karar veriyorum burada. Kafka’nın Gregor Samsa'sı, Nietzsche’nin Tanrı öldü’sü ve Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği. Romanın adı “Var etmenin Dayanılmaz Ağırlığı” Var olmak değil var etmek, yok hafiflik değil ağırlık. Ağır bir roman bu. Var ediyor yazar kendisini. Tamam bitiyor. Diyor ya İsmet Özel “Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir? Diyor ya Oğuz Atay “Neden bana yaşamasını öğretmediler?” Sen Güray Süngü ne yaşıyorsun kafanın içinde bilmiyorum ama ne güzel yaşıyorsun orda. Sen yaşamayı bilme ve hep yaz. Sonra biz sana ve aklına hayran olalım. Seninle acı çekelim. Acıyla gülelim. Acıyla anlayalım. Hatırlayalım insan oluşumuzu. Seninle sanatı, seninle o bir ah'ı hep yeniden okuyalım. Sen kaybol biz arayalım, aramaya çıktığımıza pişman olup biz de kaybolalım içimizdeki kuyularda. Ama sen hep yaz Gereksizyazar. Bir de bambaşka şeyler yazmayı planlayıp bambaşka şeyler yazan ben. Hayat garip. Roman garip. Neden köpek yerine karısını öldürdü ki hem? Öldürdü mü gerçekten? Rüya mıydı, gerçek mi? Hayat böyle bir şey.
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2013790 okunma
··
430 views
İlya İlyic okurunun profil resmi
Allah seni kahretmesin, cümleleri ne güzel dizmişsin👿
Habibe okurunun profil resmi
Ya yorumunu severim senin :)
Habibe okurunun profil resmi
O liste daha çok kabarır, üzülme sen :) Teşekkür ederim bu arada :)
Necip G. okurunun profil resmi
Çok güzel bir kitap incelemesi daha... Ellerinize sağlık Habibe hanım... Bayram baya bereketli geçiyor:)
Habibe okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, ne mutlu bize o zaman :)
Habibe okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Burak, aslında üzerine konuşulacak çok şey var, sen de biliyorsun :)
İkbal Ç. okurunun profil resmi
Bitiremedim incelemenizi uzunmuş da baya okuduğum kadarıyla çok beğendim kesikle tekrar okuycam yine de teşekkür etmek istedim:)
Habibe okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :) Evet uzun oldu biraz daha da yazacaktım da dur artık dedim kendime:))
Tuğba okurunun profil resmi
Ya bu nasıl bir yazmadir, cok beğendim. Kitap okumaktan zevk aldığın belli incelemenden. Ne diyeyim kıskandım azıcık :)
Habibe okurunun profil resmi
:) çok teşekkür ederim, kıskanmanı severim :))
kyrios maldoror okurunun profil resmi
Okuma listem epey kabardı sayende. Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum... :) Ellerine sağlık Habibe Sultan. Yine çok güzel bir inceleme olmuş...
Burak okurunun profil resmi
Kitabı yeni bitirdiğim için vurguladığın hususlar ayrıca anlamlı oldu kendi adıma, emeğine sağlık. :)
Homeless okurunun profil resmi
Absolutely, no mistake! :) amazing analysis.
Habibe okurunun profil resmi
:) thank u so much :)
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.