Gönderi

126 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kitaplardan yana hep şanslı oldum. Eğer bir kitabı okumayı canım özel olarak o gün okumak istemişse, elim o kitaba giderken bir şeyler hissetmişsem o kitap O (the) kitaptır. Genç Werther’in Acıları da O kitaplardan biri benim için. Oturuyordum, o ise sağ arka çaprazımda ayaktaydı. Üzerinden 20 gün falan geçmişti. Kitabımı açtım. “Ve sen, aynı onun gibi tutkulu istem duyan sevgili can, onun acısından avuntu bul ve ister tecelli olsun, ister kendi suçun yüzünden, kendine daha yakın birini bulamazsan, bu kitapçığı dost edin.” Azıcık, çok azıcık bir süre kitaba bakakaldım ve tekrar okudum. Evet, bana diyordu. Ah, Werther! Pamuklara sarılasıca, canım Werther! Karakterleri benimsemek huyum değildir, ama, Söz konusu yazar Goethe, Werther’in hissettiklerini (sadece Lotte’ye karşı olanlar değil) öyle iyi anlıyordum ki kitabın içinde boğulmamam söz konusu dahi olamazdı. —SPOILER (ALINTILI)— Evet, Werther sanatçı ruhlu, daha da önemlisi ruhu kör kuyular kadar derin, kalbi Kaf Dağı’nın ardındaki ovalar kadar geniş ve kesinlikle iyi yürekli bir karakter. (Bu noktada belirtmem gerekir ki Werther dönemin -Romantizm- de etkisiyle çok romantik bir yapıya sahip. Mai ve Siyah’ın Ahmet Cemil’inden fazla romantikliği sebebiyle nefret etmişken Werther’e böylesine bayılmamı neye bağlayabilirim bilmiyorum) Çok düşünüyor, çok hissediyor ama küçücük de olsa bir sosyalleşme sorunu mevcut (insanlara cazip gelebilecek özelliklerden bende eksik olan nedir bilmiyorum; benden hoşlanan birçok insan var, benimle ilgileniyorlar, ama yollarımız sadece kısa bir süre için kesişiyor ve ben buna üzülüyorum. -sf. 7-) bu yüzden de kendi içine yönelmiş (Ancak kendi içime dönersem bir dünya buluyorum! Yine tasvir ve etkin bir güçten çok, sezgi ve belirsiz bir arzuya yer veren bir dünya bu. -sf. 9-) Lotte (siyah gözlü!!!) annesinin ölümünden sonra küçük kardeşlerinin bakımını omuzlarına almış bir genç kız. Küçük yaştan beri çocuklarla olan haşır neşirliği ona içsel bir hassasiyet ve ince seziler katmış. Bir de iri siyah gözleri var. Bu arada, gözlerinin karasından bahsetmiş miydim? Albert -Lotte’nin nişanlısı- için şunu söyleyebilirim: Werther’i alın, -1 ile çarpın. İşte karşınızda Albert. Bulutların üstünde yürüyen, değişken ve toy Werther’e karşı olgun, mantıkçı ve sabit Albert. Mükemmel bir aşk üçgeni, öyle değil mi? Werther’e geri dönelim. Werther genç, kanı deli akıyor. Lotte’yi görüp de beğeniyor, vesaire vesaire. Bildik işler ama bir fark var: bu aşk değil, takıntı. Eskiden doğadan muazzam bir zevk alan (Ama bu beni mahvediyor, bu görüntülerin muhteşemliğinin yarattığı gücün altında eziliyorum. -sf. 5-) Werther dağa bakıyor Lotte’nin kaşı, taşa bakıyor Lotte’nin siyah gözleri. Sonunda doğadan da zevk alamamaya, hatta acı çekmeye (Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı? -sf. 49) başlıyor, dolayısıyla resim yeteneği de sönüyor ama Werther hala başına geleceklerden habersiz, Lotte’nin hayaliyle sarhoş bir şekilde yaşamına devam eder. (Buna sakın gülme. Willhelm, mutluysak, nedeni hayalet gölgeler değil mi? -sf. 37-) Lotte’yi gördükçe daha da bağlanır, bağlandıkça daha çok görmek ister. Bu bir kısır döngü (değil) çünkü “İnsan doğası, sınırlı: Sevinç, üzüntü, acıya belli bir dereceye kadar katlanabiliyor ve bunun üstüne çıkınca mahvoluyor. -sf. 41-“ Werther de mahvolmaya başlıyor ve aslında başından beri orada, Werther’in yüreğinde olan, sadece gününü bekleyen bir sis (melankoli+depresyon) dağılmaya başlıyor. (Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum. -sf. 64-) Okudukça “Bu Werther’se baştaki kimdi, e yok baştaki Werther idiyse bu kim?” demeye başlıyorsunuz. Tabi Werther’in içindeki kazan fokurdadıkça dayanamıyor ve bir karar veriyor: ölüm. (Safkan atların bir türünden bahsederler, aşırı koşturulmaktan kızışan atlar, ferahlamak için içgüdüsel olarak bir damarlarını ısırırlarmış. Sık sık ben de kendimi böyle hissediyorum, beni sonsuz bir özgürlüğe kavuşturacak bir damarımı kessem diyorum. -sf. 71-) Birçokları Werther’in ölümünü sadece Lotte’ye ve ona olan hislerine bağlıyor ve Werther’in yaptığının ne kadar saçma olduğunu söylüyor. Allahtan Goethe o kadar öngörülü ki onlara cevabını bile kitabın içine saklamış. “Siz insanlar, bir şey hakkında konuşurken hemen şöyle söylemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi: "Bu aptalca, bu akıllıca, bu iyi, bu kötü!" Bütün bunların ne anlamı var? Sırf bunları söylemek için mi bir olayın içyüzünü araştırıyorsunuz? Onun niçin olduğu, niçin olması gerektiği şekllindeki sebepleri kesinlikle açıklayabiliyor musunuz? Böyle yapsanız yargılarınızda bu kadar aceleci olmazdınız. -sf. 44-“ Werther’in ne kadar saçma davrandığını düşünenlere “Mutluluğunun eksikliğini dünyevi bir nedene bağlayabilen aziz mahluk! Hissetmiyorsun, felaketinin paramparça kalbinde, bozulmuş aklında yattığını hissetmiyorsun, dünyanın bütün kralları bir araya gelse bile sana yardım edemez.” Güzel kardeşim değer miydi bir kız için kendini bu kadar harap etmeye diyenlere —SPOILER BITTI— Söyleyeceğim son şey, kitabın isminin çevirisine dair. İngilizce ismi “The Sorrows of Young Werther” Sorrow eşit değildir acı. Bakalım Sorrow’u Oxford nasıl çevirmiş: Bir kayıp, hayal kırıklığı, kişinin kendisine yahut başkalarının başına gelen talihsizlikler üzerine hiisedilen yoğun sıkıntı. Keşke Türkçe edisyonunda da bunu karşılayacak bir kelime tercih edilseydi. Gerçekten son bir şey, bu kitabın en az intihar temalı diğer kitaplar gibi çok tehlikeli olduğunu, dolayısıyla da tavsiye edilirken dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum. —————(Kapanış) Evet arkadaşlar, Genç Werther’in acılarına dair söyleyeceklerim bu kadardı. İncelememi beğendiyseniz altta kalp tuşuna basarak beğenmeyi ve bunun gibi daha çok içerik için kanalıma abone olmay- aman, hemen buradan (
Merv
Merv
) takip etmeyi unutmayın. Sağlıcakla kalın.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122.6k okunma
··
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.