Dünyanın en eski önyargısı
Günümüzde hâlâ devam etmekte olan bir konuya değiniliyor, "kadına karşı olan önyargı". Hayır şaşırmadık! Nede olsa dünyanın en eski önyargısı, bu bir tarih. Kadına olan nefretin evrensel tarihi.
21. Yüzyıldayız ve Feminizm ideolojisi bile yok edemiyor böyle korkunç bir önyargıyı, çünkü mizojini Antik çağlardan beri peşimizde.
Peki nedir Mizojini? Nereden geldi? nerden bulaştı?
Mizojini kadın düşmanlığı, kadınlara karşı duyulan soğukluk, antipati veya abartılı düşmanlıktır. İngilizcedeki "misogyny" terimi Yunancadaki kadın (gyne) ve nefret etmek (misein) kelimelerinden türetilmiştir ki böyle bir terimin Yunancadan gelmesine şaşırdım başlarda. Nasıl olur dedim ilk demokrasiyi Yunanlılar kurdu.. Ah işte aynı zamanda olumsuz kadın imajının da doğmasına sebep olmuşlar. Bu nefreti kelimelere, kitaplara, şiirlere, şarkılara ve yasalara dökmekten çekinmemişler. Sümerlere, Romalılara, Keltlere buda yetmez dinlere, siyasete, sosyal ve kültürel hayata her santimetreye bulaştırdılar...
Ve sonunda nereye mi geldik? Ne yazık ki günümüze.
Beni hayal kırıklığına uğratan, gülünç bulduğum bir alıntıyı da paylaşmak isterim.
O ayrıca, kadınların erkeklerden daha az sayıda dişleri olduğunu da söylemişti. Bu son sav, Bertrand Russell’ın aşağıdaki notu düşmesine neden olmuştur: “Eğer Aristoteles ara sıra karısının ağzını açmasına izin verseydi, herhalde bu hatayı yapmazdı.”
Bu önyargının destekçilerini ve bununla beraber karşı koymaya çalışanlarından haberdar olmak isterseniz mutlaka okuyun, bir sürü tanıdık isim göreceğinizi ve şaşıracağınızı biliyorum. Ayrıca hassasanız okumamanız tavsiye edilir, psikolojik açıdan çöküntülere yol açabilir.