Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ASYA TİPİ ÜRETİM TARZI “Üretimin genel koşullarının” (sulama vb.) muhafaza edilmesi karşılığında Asyatik despotizme haraç veren köyler bütünüyle kendine yeterliydiler. Her bir köyde zanaat ve tarım birleşmişti. Dağınık köyler sömürüye karşı etkili bir şekilde örgütlenemiyorlardı, bu yüzden tüm sistem değişime karşı çok dayanıklıydı. Bu gibi toplumların “tarih dışı” olduğunu söylerken Marx ve Engels’in anlatmak istediği şey budur. Örneğin Hindistan birbiri ardına fetihçiler tarafından istilâ edildi, ancak bu politik değişimlerin hepsi yüzeyde kaldı. Toplumsal sistemlerinin kökenini toprakta özel mülkiyetin teşkil ettiği bir toplumdan gelen Büyük İskender’in Yunanlı varisleri Ptolemaioslar, Mısır’ı istilâ ettikleri zaman buldukları sistemi olduğu gibi muhafaza ettiler. Ne de olsa bu sistemin sağladığı gelirlerden pek memnundular. Ancak binlerce yıl sonra İngiliz kapitalizmi Hindistan’ı istilâ edip, yerli tarımın ve zanaatların birliğini yok etmek için toprağa özel mülkiyeti sokmaya çalıştığı ve kapitalizmin önkoşullarını geliştirdiği zaman, Asyatik üretim tarzı nihayet yıkıldı. Sonuç, sulama sisteminin zayıflaması ve 19. yüzyıl boyunca yaşanan bir dizi korkunç kıtlıktı. Asyatik üretim tarzı, ilkel eşitlikçi toplumun toprağın kolektif olarak işlenmesi gibi bazı özelliklerini muhafaza etmesine rağmen, sınıflı toplumun ilk gelişimine tanık oldu. Üretimi daha önce hiç olmadığı kadar yüksek bir düzeye çıkardı ve daha sonra durağanlaştı. Böylece yerkürenin çok geniş alanlarında Batı Avrupa’da görülenden tamamen farklı bir toplum biçimi ortaya çıktı. Kölelik biliniyordu, ancak baskın üretim tarzı değildi. Batı feodalizminin tersine, artı-ürün toprak beylerinden ziyade merkezi devlet tarafından gasp ediliyordu."MİCK BROOKS
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.