Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!!!
BAĞIMSIZLIK ve KURTULUŞ!!! 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!!! Mustafa Kemal Atatürk'ü diğer Paşalardan ayıran en büyük özelliği nedir diye sorsalar, net olarak vereceğim cevap AKIL olurdu. “Benim kanaatim oydu ki ve daima o oldu ki, insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak vasfını ve gücünü kendilerinde görmelidirler. Bu uğurda her türlü fedakârlığa göğüslerini germelidirler. Yoksa hiçbir medenî millet onları kendi sırasında ve safında görmek istemez.” #33150617 Hiçbir şart altında kendi keyfi kararı ile hareket etmemiştir. Her kararını onaylatmış, kurucu meclis tarafından aldığı onay ile imza altına aldırtmıştır. Bütün olumsuz görüşleri sabahlara kadar yaptığı ikna konuşmaları ile bertaraf etmiştir. Kürsüye çıktığında arkasından konuşanları ya da muhalif sesleri her defasında susturmayı başarmıştır. Gazi'nin karşısında görüş olarak durabilecek, söylediklerini çürütecek kimse olmamıştır. Her seferinde saatlerce süren o konuşmaların neticesinde istediğini almıştır. Millet Meclisi ona muhalefet edenlerin tarihin derinliklerine gömüldüğü meclistir aynı zamanda. Başkomutan olmayı o istememiştir. Teklif olunmuştur. O zaman ki şartlar düşünüldüğünde zayıf fikirlerin ve ordu'nun pek fazla seçeneği de yoktur. Mustafa Kemal bildiğiniz üzere sivildir. İstanbul Hükumeti onu idama mahkum etmiştir. Kimileri yenileceğini umarak kimileri ise başka kimse'nin bu büyük görevi üstelenemeyeceğini bilerek teklif etmiştir. Zaten her halükarda olacak olan durumdur. Liderlik vasfı onun en önemli özelliklerindendir. Gazi, Başkomutanlık görevinin 3 Ay ile sınırlandırılmasını ve belirli şartlara bağlanmasını istemiştir. Her 3 ay da bir yenilenirken sürekli olarak muhalefet edenlerin sesi yükselmiş her defasında zehirlerini kusmuşlardır. En ufak bir durumda mecliste tartışmalar çıkarmış, Mustafa Kemal'i ve orduyu yıpratmağa çalışmışlardır. İlk olarak 1921’de, ikinci defa 4 Şubat 1922'de, üçüncü defa 6 Mayıs 1922’de üçer ay süre ile uzatılmıştı Başkomutanlık görevi. Dördüncü defa uzatılması teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 20 Temmuz 1922 günkü oturumunda görüşülmüştü. Bu oturumda söz alan Başkumandan Mustafa Kemal Paşa, o güne kadar kendisine tanınan geniş yetkilere gerek olmadığı görüşünü savunarak şu sözleri söylüyor: “Bugün ordumuzun manevî kuvveti en yüksek derecededir. Ordumuzun maddî kuvveti de fevkalade bir önleme gerek hissetmeksizin millî emelleri tam bir güvenle elde edecek düzeye ulaşmıştır. Bu sebeple artık böyle bir yetkiyi devam ettirmeye gerek kalmadığı görüşündeyim." Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Paşa’nın bu konuşması üzerine “5 Ağustos 1921 ‘de kabul edilen Başkumandanlık Kanunu’nun, Başkumandan’a geniş yetkiler tanıyan 2. Maddesini kanun teklifinden çıkardı; o güne kadar üçer ay sürelerle uzatılan kanunda, bu defa kanunun sona eriş tarihine değinilmedi. Artık süresiz Başkomutan 'dı! İşte AKIL ürünü bir başarı. Ordu yok dediler, "kurulur" dedi. Para yok dediler, "bulunur" dedi. Düşman çok dediler, "yenilir" dedi. Ve… Bütün dedikleri oldu. "Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: “Üç” dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlıyacaktı." isteataturk.com/gorseller/15082... Sözü Mustafa Kemal'e bırakalım ; "20/21 Ağustos 1922 gecesi 1’inci ve 2’nci Ordu Komutanlarını da Cephe Karargâhına çağırdım. Genelkurmay Başkanı ile Cephe Komutanını da yanımda bulundurarak, taarruzun nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu şeklinde açıkladıktan sonra, Cephe Komutanı’na o gün vermiş olduğum emri tekrarladım. Komutanlar harekete geçtiler. Taarruzumuz, strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütülecekti. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem vermek gerekiyordu. Bu sebeple bütün yürüyüşler gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi. Taarruz bölgesinde, yolların düzeltilmesi vb. çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için diğer bazı bölgelerde de benzeri yanıltıcı hareketlerde bulunulacaktı. 24 Ağustos 1922’de karargâhımızı Akşehir’den, taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirttik, 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut’tan savaşı idare ettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısındaki çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30’da topçu ateşimizle taarruz başladı.” isteataturk.com/gorseller/15082... 25 Ağustos yabancı ülkelerle olan tüm haberleşmeler kesildi. 26 Ağustos 1922 sabahı 5.30’da, Afyon Kocatepe’den Türk topçusunun ateşi ile ani bir baskın şeklinde başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922’de Yunan ordusunun Dumlupınar’da kuşatılıp imha edilmesiyle zafere ulaştı. Türk ordusu asker sayısı ve silah gücü bakımından kendisinden üstün olan Yunan ordusu karşısında büyük bir başarıya imza attı. isteataturk.com/gorseller/15131... 30 Ağustos'ta nihai zafer kesinleşti. 1 Eylül'de Mustafa Kemal “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi. Düşman bu topraklardan def edilecek ve denize dökülecekti. Artık dönüş yok idi. "Çay’da toplanılmıştı. Fevzi Çakmak saldırı planını açıklamıştır. İsmet Paşa saldırıya karşıdır. Yakup Şevki Paşa, milletin varını yoğunu zar gibi atmanın tarihçe cinayet sayılacağını söyler. Mustafa Kemal: – Milletin varı yoğu bundan mı ibarettir Paşam? – Evet! – O hâlde kesin sonucu bununla almak zorundayız. Kolordu Komutanı Kemalettin Sami Paşa bizim geri teşkilatının düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamayacağını söyler. Mustafa Kemal: – Bizim geri teşkilatımız düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamaz mı? – Hayır Paşam! – Demek düşmanı yirmi kilometre içinde yok etmek zorundayız.” İşte akıl dediğim, ileri görüşlülük dediğim husus budur. Herkes şey olabilir lakin LİDER olabilmek başkadır. Yakın dostları ve ona inananlarla büyük başarılara imza atmıştır lakin şu hususu hiç aklınızdan çıkarmayın. Çoğu zaman onlarla değil, ONLARA RAĞMEN BAŞARMIŞTIR bir çok şeyi. Herkes günü kurtarmayı düşünürken, o Çanakkale'de bugünleri, 30 Ağustos'ta Cumhuriyet'i ve devrimleri düşünüyordu. Kısacası bulunduğu anı değil yapacakları ile birlikte gelecek yılları düşünüyordu. Çünkü o; fikir adamı idi. Başkomutanlık Meydan Muharebesi dolayısıyla Dumlupınar'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı konuşmadan bir kaç satır başı. "Hükmedilmek istenmeyen bir milleti, esaret altında tutmayı başaracak kadar kuvvetli zorbalar artık bu dünya yüzünde kalmamıştır. Türk milleti son çarpışmalarıyla, özellikle burada kazandığı zaferle, kazandığı kararlılık ve irade ile herkesçe bilinen bu gerçekleri bir defa daha tarihin sinesine çelik kalemle kazımış bulunuyor." (...) "Arkadaşlar, saraylarının içinde Türk’ten başka unsurlara dayanarak, düşmanlarla birleşerek Anadolu’nun, Türklüğün karşısında yürüyen çürümüş gölge adamlarının Türk vatanından sürülmeleri, düşmanların denize dökülmesinden daha kurtarıcı bir harekettir. Türk milletinin atalarının kutlu emâneti olan bu topraklarda tam anlamıyla efendi olarak yaşaması; ancak o lüzumsuz ve manasız olmaktan başka, varlıkları tam zarar ve felâket olan makamların yok edilmesiyle mümkün olabilirdi." (...) "Gençler! ! Cesaretimizi destekleyen ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve anlayış ile, insanlık yüksek karakterinin, vatan sevgisinin, düşünce hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız." "Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz." 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!!! Kutlayamayan ve hasetlik duyanlara diyeceğimiz tek şey bizin gibi hainleri işte bu zaferlerle tarihe gömdük. Hain düşünceleriniz ''Geldikleri Gibi Giderler!!!" Kansız olmak bunu gerektiyorsa varsın kansız olun. Sizin hainliğinize yakışanı da budur! NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE! NE MUTLU BU ZAFERLERİ GÖĞSÜNÜ KABARTARAK KUTLAYANLARA! NE MUTLU YÜREĞİ ATATÜRK VE CUMHURİYET SEVGİSİ DOLU OLANLARA!!! RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK KOMUTAN!!! "Kurtuluş mücadelemiz de devletimizin bekası için bu uğurda düşünmeden canlarını feda eden şehitlerimizi, ağır yaralarla kurtulan gazilerimizi minnetle anıyoruz." Milli Mücadele Kahramanlarımızı en yüksek saygı ile yad ediyoruz! Nasıl kurulduğunu biliyoruz! "...iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" Yolun yolumuzdur; ULU ÖNDER! BAŞBUĞ! BAŞKOMUTAN! MAREŞAL! GAZİ! MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!!! Zaferimiz Kutlu Olsun...!!! "Okuduğunuz için teşekkür ederim."
··
158 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Hamit Turgut okurunun profil resmi
Bu ülkenin bağımsızlığı icin mücadele etmiş asil şehitlerimizin ruhları şad olsun.Başbuğ Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk yüreklerlerdeki ve beyinlerdeki yeri her daim varolsun.30 Ağustos zafer bayramımız hepimize kutlu olsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.