Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
ÇEVİRENİN NOTU Cibran'ın bu kitabının İngilizce başlığı, "The Wanderer, His Sayings and His Parables" . "Parable" sözcüğünü Türkçe'ye, hele TDK Türkçesi'ne çevirmek bir hayli zor. Yine eski ve çoğunlukça unutulmuş bir terimi, "mesel" i yeğlemek durumunda kaldım. Ancak sanırım bu terim de kısa bir açıklama gerektiriyor. "Mesel" Habeş (mesel, messale), Arami (maşla) ve İbrani (masal) kökenlerinden Arapça'ya aktarılma, dilimize de Arapça'dan geçmiş bir terimdir. Mecaz ve teşbih yoluyla yapılan ve genellikte pratik ya da ahlaki bir ders vermeye yöneten kıyaslamaları ifade eder. Özellikle hayvan ve insan arasında yapılan teşbihler, "meseller" faslında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, mesel, bundan ibaret değildir, kuşkusuz. Cansız nesneler, düşsel yaratıklar, tanrılar ya da insanlar arasındaki ilişkileri de sıkça konu alırlar. Gerek Arap, gerekse Türk yazınında mesel'in en yaygın kullanılışı, "darb-ı meseller" yani atasözleri şeklindedir. Darb-ı meseller genellikle bilinen ya da unutulmuş eski, alegorik bir öykü velveya masala(Daha doğru bir deyişle "mesel"e) gönderme yapan, özlü sözlerdir. Mesellerin biçimlenişinde iki esas akım gözlenmekledir: Grek ve Doğu. Hangisinin önce oluştuğu tartışmalı, ancak karşılıklı etkileşim içinde geliştikleri, kesindir. Ne ki, aralarında, az ileride değineceğim içinde yeşerdikleri toplumsal formasyonların özgünlüğünü yansıtan farklılıklar vardır. Grek çizgisi "Fable" şeklinde gelişirken, Doğu'daki gelişimin "Parable"a daha yakınlık gösterdiği söylenebilir. Grek kaynaklarında Ilesiodos'un İşler ve Günler'inde ve dahasonraları Archilochus ve Solon'un yapıtlarındaki izler, Aseop'da klasik şeklini alır ve La Fontaine fable'lerine değin uzanır. Doğu'da ise meseller Hint ve Sanskrit kaynaklarına dek iner. İlk Jataka'lar (Buddha'nın doğumlar çevriminde, daha önceki hayvan bedenlerindeki deneyimlerine ilişkin öyküler) Doğu mesellerinin prototipi sayılabilir. Orijinali kayıp olan ve Bidpai (Beydeba) adlı bir Hint bilgesine atfedilen Sanskrit dilindeki Panchatantra (Beş Kitap) ise, yine yitik bir Pehlevi yorumu kanalıyla Abdullah ibn Mukaffa tarafından, Kelile ve Dimne adıyla Arap diline aktarılmıştır. Bu yapıt, bilge bir vezirin, hükümdara alegorik öyküler aracılığıyla adil ve bilgece yönelimin ilkelerini va'zetmesi şeklinde özetlenebilir; ve içerdiği, Doğu despotizmine denk düşen eleştirellik dozuyla, Doğu edebiyatında kalıcı bir yaygınlık kazanmıştır. Cibran'ın üslubu kanımca ikinci eğilime, yani Doğu yazınındaki "mesel" tarzına daha yakın düşmektedir. Yeri gelmişken, her ikisi de "mesel" olarak çevrilebilecek "fable" ile "parable" arasındaki ayırımı burada vurgulamak istiyorum. "Fable" genellikle düşsel bir durumu betimler ve daha dünyevi bir bilgeliğe va'zederken, "Parable" doğal, olabilecek durumlara işaret eder ve üst bir düzeye, elik değerlere yönelir. Bu, kanımca hayvanların hayvan gibi davrandığı, kendilerine özgü özelliklerini yitirmediği ve daha gündelik, daha dünyevi dersler içeren balı "fable" leri ile, hayvanların (ya da diğer kurguların) gerçekle insanları betimlemede bir biçim olarak kullanıldığı, bilgeliğe, adalete, kısacası, kendini yönetilmeye yazgılı gören bir halkın, hükümdarına nasıl yönetilmek islediğini anlatışına ilişkin Doğu "parable" ları arasındaki farklılığı da açıklamaktadır. SİBEL ÖZBUDUN Mayıs, 1990
Gezgin
GezginHalil Cibran · Öteki Yayınevi · 201611,2bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.