Gerçek Hayat, Bilgisayar oyunlarında olduğu gibi ekstradan can vermez insana. Mantarlardan can yapacağım derken birilerinin çıkıp hayatını mantara bağlamasına göz yumma.Tek bir canın var, o canı boş yere YAKMA. Seni üzen şeyleri sıyır at üzerinden.Kendini iyi hissettiğin şeyleri yap ve onlar uğruna yaşa. Ve bu dünya da senden bir tane daha olmadığını asla aklından çıkarma... Bu sözlerle bitiyordu kitap. Ayrılığın, sevgisizliğin, çaresizliğin anlatıldığı satırlarda kitabın bu şekilde bitip acıyı aşktan ayırıp Aslında ayrılığın da aşktan olduğunu. Gitmek isteyenlerin aslında kalmaya en az yakışanlar olduğunu anlattı yazar her mısrasında. Gidenin, içinde sevmek diye bir kavram kalmamışsa kalması saçmaydı işte bu yüzden gitmek zorundaydı. Gidende kalanın yaşam destek ünitesi değildi. Gidenin ardından tekrar bir hayat kurmak zor olsada, düştükten sonra kendi çabasıyla kalkabilenin yaşayacakları geçmişine iyikide olmuş dedirtecektir. Sevgilisinden ayrılıp Hayatta yapacak başka bir amacı kalmayan bir genç apartmanın on dördüncü katına çıkar ve atlamak ister. tam o sırada arkasındaki kapının açıldığını ve çatıya çizgili pijamalarıyla kolunda kadın çantasıyla yaşlı bir adamın geldiğini görür. Hey çocuk ne yapiyorsun burada diye sorar Genç cevapp verir. Ölmek istiyorum Sen gelmeseydin belkide çoktan yapmıştım bunu. Hem sen ne yapiyorsun bu saatte burada? Benmi ne yapıyorum? Ben yirmi beş senedir her cumartesi sabah buradayım. Neden intihar etmek istiyorsun diye sorar Gence Genç üç hafta önce sevgilim terk etti beni artık yaşama için bir neden kalmadı. Yaşlı adam gencin gözlerin içine bakarak: Böyle güzel bir günde ölmek ölmek için aptal olmak gerekir. heleki seni istemeyen, başka biri için seni terk eden birinin uğruna ölmek iki kere aptallık olur. insanin sevdiği birini kaybetmesi kötü evet hissettiğin şeyi anlarım. Ama yapmaya çalıştığın şey saçmalıktan başka birşey değil.Üzüntünü,acını umursamayan bir insan ölümünü ne kadar umursarki. Bunu düşündünmü? Düşünmedin elbet. Düşünsen zaten yapmazsın.Çünkü seni yanında istemeyen bir insan için ha dünyanın öbür ucunda olmuşsun ha toprağın yedi kat altında. Çünkü sen onun için vazgeçilez bir hikayesin... Ve adam neden yirmi beş senedir oraya geldiğini anlatır. neler yaşadığını bir bir döker gencin gözlerinin içine. Yaşlı adamın hikayesi belkide bu zamana kadar yaşanmış tüm ayrılıkları silip atacak nitelikte. Bazen gitmek çaresizliktir ama bu hikayede Adam için kalmak en büyük çaresizlik olmuş. Fazlaca ayrılık acısı çekenlerin içinde kendilerinden birşeyleri kesinlikle bulacağı bir kitap. Ama sonundaki Yaşlı adamın hikayesi bu zamana kadar okuduğum en güzel aşk hikayelerinden birtanesi. İyi okumalar...

Har ve KülEzgin Kılıç · Destek Yayınları · 2017705 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Osman