Arkadaş! dedi, sen, bu inkılâp içinde bir somnambul gibi yaşıyorsun. Evet, uykuda gezen bir adam gibisin! Yalnız kafandaki rüyaları görüyorsun. Halbuki bizim işlerimiz, sokağın mahsulüdür. Sokakta cereyan eden; kanlı, çamurlu, pis bir kavgadır.
Ama sen, anladığıma göre, bir köylü aslından olmakla beraber, kendi kökünle de alâkan kesilmiştir. Ve