Kaçmak yakalanmaktan, temizlenmek kirlenmekten zahmetliydi. Şöyle bir dalar çıkardın lağıma, kirlendin gitti ama, hadi temiz suya dal çık bakalım, temizlene biliyor muydun? Uzun uzun yıkanmak, keselenmek, derini kazımak istiyecektin; bir de o koku vardı çünkü. Ne kadar aklanırsan aklan, burun deliklerine, gırtlağına ciğerlerine yapışan, beynine kazınan kokudan kurtulamayacaktın. Kirlenmek, sana ait olmayan şeylerin gelip tutunmasıydı sana. Temizlenmek ise o şeyleri atmakla başlıyordu… Ama sadece başlıyordu. O kadar. Çünkü bir kere inanmışsan kirlendiğine, kimseye kokmasanda kendine kokuyordun artık; oranı buranı koklaya koklaya dolaşmaya başlıyordun. Kolayca kirlenmiştin oysa… Hiç çaba sarf etmen gerekmemişti.