Gönderi

238 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
BİR NEVİ RÂVİ-Yİ AHBAR
“Düşlere dokunmak mümkün müdür?” Puslu Kıtalar Atlası İhsan Oktay Anar’ın ilk kitabıdır. 17. yüzyıl İstanbul’u anlatılmaktadır. Özgün dili ve geniş kültürüyle okuyucuya seslenir yazar. Doğaüstü ve gerçeklik kavramları üzerinde durulan kitapta tasavvufa, mistisizme de değinilmekte. Her bölümün başına masalımsı hikayelerle başlar yazarımız. Bu kahramanın yolu asıl olayla nasıl bağdaşır acaba diye soracakken bir bakmışşınız tam olayın içinden çıkmış. Öyle akıcı öyle fantastik bir anlatım. Giriş kısımlarda diyalogdan ziyade meddahi bir anlatımla karşılaşıyoruz. Çerçeve anlatımın olduğu kitapta iç içe hikayeler kaçınılmaz. Kitabı etkileyici kılan en önemli özellik yazarın tüm romanlarında yaptığı gibi tarihi ve felsefeyi iç içe bize sunması. Zamansal ve uzamsal sınırları yok ederek sıradan insanları anlatır bize. Dünyamızı ve dünyamızın içindeki sıradan, olağan insanları. “Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?” diye sorgulatır bize yazar. Aynı zamanda Uzun İhsan Efend,i’nin hazırladığı atlasla yolunu çizer Bünyamin. Ve babasından bir öğüt alır: “Adına Dünya dediğimiz kitabı oku.” Okumakla çözülebilir miydi Dünya? Bunun da cevabını veriyor yazar kitabının sonuna doğru “Sen okuyasın diye değil, yaşayasın diye.” Başkahraman Bünyamin’in etrafında gerçekleşiyor olaylar. “Demek öyle. Bu ad bizim memlekette bin Yemin diye telaffuz edilir. ‘Sağ elin oğlu’ demektir. Baban seni çok seviyor olmalı. Yoksa böyle bir ad koymazdı sana.” Yazarın karakterleri oluştururken isim seçimlerine dikkat ettiğini görüyoruz. Bünyamin isminde de tasavvufi anlamdaki maneviyat hissediliyor. Evinin sınırlarını aşmak için Vardapet ile bir yolculuğa çıkan Bünyamin babasından bir öğüt daha alıyor “Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.” Lağımcı olarak göreve başlayan Bünyamin’in asıl macerası yeraltından çıktıktan sonra başlıyor. “Aradıkları şey hem her yerde, hem de hiçbir yerdeydi. Kim bilir, belki de ilerledikleri karanlık sis bu çekimin kendisiydi.” Bu cümleler bize Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın adlı kitabındaki şu cümleleri anımsatır: “Göğe çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, şimdi üzerine uyuduğumuz toprağın içine girmeyi hayal etmemiz doğru muydu?” Yeraltından kurtulan Bünyamin, Zülfiyar adlı casustan aldığı kara parayla uğraşırken eski huzurlu günlerine dönmeyi hayal eder. Bu hayaller arasında yine babasının sözleri aklına gelir: “ Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.” Bünyamin’in yolculuğu babasını bulmak için dilencilerin arasına katılmakla devam eder. Hınzıryedi adlı dilencibaşının dedikleri ile hareket eden kahramanımız zor günler geçirir ama o pes etmez. “Çünkü dünyadaki, en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.” Burada Bünyamin’in yolu Ebrehe ile kesişir. Kara paranın asıl sahibinden kaçayım derken tam da karşısında bulmuştur. “Bizde kuşlar filleri yener.” İhsan Oktay Anar, eserinde tasavvufi olaylara da değiniyor. Kitabın başında yer alan epigraf ve Büyük Efendi’nin yaşadıkları bunu kanıtlar durumda. Fil suresine değinilebilecek bir olay geçiyor kitabın sonuna doğru. Büyük Efendi nâm-ı diğer Ebrehe kıyamete engel olacak ve Mehdi olduğunu düşündüğü kişiye işkence çektirecektir. Neden Büyük Efendi’nin adı Ebrehe’dir. Çünkü o kötülüğün -şeytanın- sembolüdür. Surenin yorumunda Kabe’yi yıkmak, Hristiyanlığı yaymak isteyen Ebrehe fillerden oluşan bir ordu kurar. Bu kurulan orduya karşı Mekkeliler kendilerini savunamaz. Ebrehe kazandığını düşündüğü anda gökyüzünde Ebabil kuşlarının attığı taşlarla ordu talan edilir. Kitapta da güçlü Ebrehe kazandığını, Mehdi’yi bulduğunu düşündüğü zaman bir avuç dilenci dehlizi basar. Küçümsediği, sürekli emir verip hayatını bağışladığı Hınzırryedi tarafından ölüme mahkum edilir. “Hoşçakal sevgili, biricik düşüm.”
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,6bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.