İvo Andriç'in nobel ödüllü eseri Drina Köprüsü.
Drina Köprüsü bir romandan çok tarih kitabı gibi hissettiriyor kendini. Andriç, 16. Yüzyılda Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Balkanlar'ı doğuya bağlayan Drina Köprüsü ve çevresinin yüzyıllar içinde nasıl değiştiğini, neler yaşadığını, yaşanan değişikliklerin bölge halkının sosyal yaşantısı üzerindeki etkilerini anlatmakta. 16.yy ortalarından 20.yy başlarına kadar geçen bir süreç. Osmanlı'nın en ihtişamlı zamanlarından, Balkan coğrafyasından çekilişine kadar geçen bir süreç.
Gelelim yorumuma; yazarın tarafsız bir bakış açısı sergilediğini söyleyemeyeceğim. Hele kitabın başlarında "katil Türkler, işgalci Türkler..." benzeri imalar fazlasıyla vardı. İlk yüz sayfadan sonra bu tutum yumuşamış olsa da. Fakat görülüyor ki Türklerin bu coğrafyadan çekilmiş olması 1990'lı yıllarda da gördüğümüz üzere göz boyayıcı bir huzur dışında bölgeye huzur getirmemiş.
.
Dikkatimi çeken diğer şey 19. yy'da Anadolu topraklarından Türkiye diye bahsedilmiş olması.
Zaman içerisindeki gelişmeler, değişmeler birbirine bağlı olarak, kopuk olmayan bir dille yansıtılmış olmakla birlikte yoğun bir üslûp kullanılmış.
Benim gibi, Balkan coğrafyasına ilgi duyanlar için okunması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Keyifli okumalar.