Gönderi

Nitekim, hayatta felaketlerle gelen bir dönüm noktası; bildiğimiz dünyanın yok olduğu bir an olmalıdır. İki kalp atışı arasında bizi farklı birine dönüştüren bir an. Sevgilinin başka birinden hoşlandığını itiraf edip ayrılmak istediği an. Ya da annemizi, babamızı, en yakın dostumuzu toprağa verdiğimiz an. Veya doktorun, kötü huylu beyin tümörünüz olduğunu söylediği an. Yoksa bu anlar aslında sadece; işaretlerini görmezden gelmezsek anlayabileceğimiz daha uzun süreçlerin dramatik sonuçları mıdır? Bu dönüm noktaları gerçekse, gerçekleştikleri anda farkına varır mıyız, yoksa sıçramayı çok sonradan olayları yeniden hatırlarken de fark ederiz?
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.