"Etrafa kulak verdiğinde sadece övgü duyuyorsun. Halkın zihnini övüyorlar. Halkın hazinelerini övüyorlar.
(...) Bunları işittiğim de ruhumda acı ve tiksinti duyuyorum. Övgülere bakılırsa herşey var ve aslında özünde hiç bir şey yok. Toprak zengin ama bu topraklarda olan insanlar neye ihtiyaç duyuyorlar? Hiçbir şey üretmiyor, sadece satın alıyorlar. Yabancıların ürettiklerini tüketiyorlar.
(...) Neyi satın almıyoruz söyleyin?Kendi başımıza ne üretiyoruz?
(...)Herşey yurtdışından ithal ediliyor. Herşey pahalı. Ödeyemezsek, kredi çekiyoruz. Bir yandan pahalılıktan şikayet ediyor, diğer yandan övünüyoruz..."