Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Karanlık, ölüm dolaylarında daha da karardı, onu ürpertiyordu. Geri döndü, gecenin kanatları gibi sessiz dolaşan işçi ceketlerine, kirli camları, içinden çiftlerin geçtikleri, öpüştükleri sihirli lambanın büyük ışıklarını kesen pis evlerin kapılarında iğrenç eteklere sürtüne sürtüne. Saat kaç? Konak noktasına gelmiş bir yorgun at gibi bitkin buluyordu kendini; sağırlaşmış, bacaklarına inmiş acısından kala kala bu bitkinlik kalmıştı şimdi. Ah!.. yatmak, uyumak... Sonra, uyanınca, soğuk soğuk, hiç öfkelenmeden, şöyle diyecekti o kadına: "Bana bak, ne mal olduğu biliyorum artık senin. Bu ne senin suçun, ne de benim; ama artık bir arada yaşayamayız. Ayrılalım." Kovalanmaktan kurtulmak için de annesini, kız kardeşlerini kucaklamaya gidecek, Rhône'un yelinde, özgür ve canlandırıcı mistralde kötü düşünün pisliklerini, ürpertisini silkip atacaktı.
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.