Gönderi

Kartal Tibet'ten bir Kemal Sunal anısı:
Kemal Sunal, can dostum... Allah vergisi bir yetenekti. Seyirci O'nu ilk karşılaştıkları andan itibaren çok beğendi, sevdi. O’nu ailesinden biri olarak kabul etti. O, kelimenin tam anlamıyla bir halk kahramanı idi. Beraber bir filmimizin galasına gitmiştik. Sanırım Kadıköy taraflarında bir sinemadaydı. Salon tıklım tıklım doluydu... Gösterimin ardından, filmde imzası olan bizler sahneye davet edildik. Kemal büyük alkış aldı. Sonra sunucu, O'na Fikirlerini sordu. Durdu, düşündü, konuşmaya başlamak üzere çok ciddi bir el hareketi yaptı ve ciddi bir yüz ifadesi takındı. Herkes sus pus olmuş, merakla ne diyeceğini bekliyordu. O, birdenbire gayet sakin bir tavırla yürüdü, sahnenin diğer tarafına geçti. Yine aynı ifadeyi takındı, konuşacak gibi yaptı, ardından yine yer değiştirdi. Bir anda büyük bir kahkaha koptu seyirci tarafında. Alkış kıyamet... On dakika kadar, Kemal konuşacakmış gibi yapıp ardından hiçbir şey söylemeden ve gülmeden, sahnenin farklı noktalarına yürüyerek bu hareketi tekrarladı. Her seferinde ciddi bir ifade ve suskunluk, seyircinin ne diyeceğini beklemesi. Kemal’in konuşmadan yürümesi ve alkışlar, kahkahalar... İşte bu anı, Kemal'in seyirci ile olan büyük yakınlığına güzel bir örnektir benim için. Tek kelime konuşmadan, suskunluğa kahkahaları sığdırmak... Bunu kaç kişi yapabilir ki?..
Sayfa 25
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.