“Ashabım semadaki yıldızlar gibidir. Hangisinden hadis alırsanız, doğruyu bulursunuz. Ashabın ihtilâfı sizin için rahmettir.”
(el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I/64; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I/210-212)
Yine Beyhakî aynı yerde şu hadise yer vermektedir:
“Muhammed’in (a.s.m.) Ashabının ihtilâfı Allah’ın kulları için bir rahmettir.”
Aynı meâldeki hadisin varlığını, Taberânî, Deylemî, Ebû Naîm, ez-Zerkeşi, İbni Hacer gibi hadis âlimleri de belirtirler.
Hadiste ifade edilen “ihtilâf” müsbet olanıdır. Buradaki ihtilâftan murad, dinin asıl meselelerindeki ihtilâf olmayıp, fer’î meselelerdeki ihtilâftır. Çünkü dinin asıllarındaki ihtilâf dalâlettir.
Müctehidler bir meselede ihtilâfa düşseler, isâbet edenler iki sevap alırken, yanılmış olanlar bir sevap alırlar. Dinî meseledeki doğruyu ararken yanılmaları dahi onlara bir günah kazandırmamakta, sevap kazandırmaktadır.
-------
4 Hak Mezhep vardır. Kuran ve sünnetten şaşmış(Dalalete düşmüş) mezhepler hak olamaz. Fakat bu tekfir etmemizi de gerektirmez. Hesapları Allaha kalmıştır.
"Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır."
buyurmuş. Ashab sormuşlar:
"Yâ Resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?"
Şöyle cevap vermiş:
"Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! Yâni Ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır."
(Tirmizi, İman,18; İbnu Mace, Fiten, 17)