Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

108 syf.
9/10 puan verdi
Bir çocuğun gözünden gerçek dünyaya uyanış…
Ne zaman büyüdüğünüzü, o çocukluk döneminden nasıl bir süreçten geçerek çıktığınızı hiç düşündünüz mü? Ne oldu da artık yetişkince düşünüp etrafınıza olgun bir gözle bakmaya başladınız. Eski çocuk düşüncelerinizi nasıl terk ettiniz? İşte kitap bu konuyu ağır ağır tüm gerçekliğiyle anlatıyor bize. Yetişkinlerin çocuklardan saklanan o garip sırlarını bir çocuğun nasıl öğrenmeye çalıştığını ve bunu öğrenmeye çalışırken de hayatın bambaşka bir yönünün olduğunu fark edişini müthiş bir heyecanla okuyorsunuz kitapta. Hele ki çocuğun kafasından geçen düşüncelere bir bir şahit olmak insanı bambaşka bir zamana geri götürüyor. Çocukluğuna… Çocukluğunuzun o masum bakışı ve algılarını yeniden hatırlıyorsunuz. Kitabın özeti kısaca şöyle: Kitap kısa bir tatil yapmak için Semmering'e genel bir adamın kendine flört edecek birini bulmaya çalışmasıyla başlar. Yeteneklerini ve yürekliliğini gösterebilmek için çevresindeki insanların onunla ilgilenmesine gereksinim duyan Baron, etrafındaki insanları inceleyerek flört edecek birini bulmaya çalışır. Mükemmel bir gözlem gücü olan olan bu adam, bu şekilde dolaştığı esnada gözüne çocuklu bir kadın çarpar. Oldukça hoş olan bu kadın bir hayli ilgisini çeker ve kadını daha iyi inceleyebilmek için göz hapsine alır ve onunla konuşma yolları aramaya başlar. Sonunda aklına parlak bir fikir gelir ve kadına çocuğu Edgar yoluyla ulaşmaya karar verir. Kısa sürede Edgar'la dost olur ve zekice yaptığı sohbetlerle akşam yemeğinde birlikte oturmalarını sağlar. Kadına ağırbaşlılıkla yaklaşan adam sohbeti ilerlettikçe ilerletir ve kadının gözüne girmeyi başarır. Fakat diğer taraftan çocuğu hepten unutmuştur, hatta kendisi unutmakla kalmamış annesini de çocuktan uzaklaştırmıştır. Asıl olay da buradan sonra başlar çünkü bu zamana kadarki kısımda Baron'un gözünden anlatılan hikayemiz bu bölümden sonra sadece Edgar'ın gözünden anlatılmaya başlanır. Yavaş yavaş bir terslik olduğunu anlayan oldukça zeki bu çocuk çok sevdiği dostundan gittikçe nefret etmeye başlar. Akşam yemeklerinde ve gezilerinde annesi ve Baron'dan gözlerini ayırmaz. Artık hiç onunla ilgilenilmediğini görür fakat gururuna yediremediği için de olanlara ses çıkaramaz. Annesi ile dostu neden ona bu kadar ilgisiz davranıyordur ve neden onu kendilerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlardır bir türlü anlayamaz. Oldukça meraklı olan bu çocuk bu aklının almadığı durumu ortaya çıkarmakta kararlıdır. Annesinin ona neden yalan söylediğini öğrenmelidir. Bu sırrı öğrenmeye çalışırken annesiyle arası daha da açılır. Onu kandırmaya çalıştıklarından emin olunca da ikisine karşı gittikçe artan bir kin besler. Onları gizlice takip eder ve Baron'a olan nefretiyle annesini de karşısına alan Edgar bir tartışma sonucu otelden kaçar ve sokakta tek başına kalır. İlk defa yapayalnız kalan bu çocuğun etrafında olan biteni nasıl bambaşka bir pencereden baktığına ve o çocukluk ile yetişkinlik arasındaki eşikten atlamak üzere olduğunu, neler hissettiğini ve düşündüğünü görüyoruz kitapta. Nabzınızın gitgide arttığı böylesine heyecanlı bir kitabın sonunda neler olduğunu da merak edenlerin alıp okuması için söylemiyorum. Kitabı okurken çocukça duyguları, hırsları gerçekten yoğun bir şekilde hissediyorsunuz. Bir çocuğun ona yalan söylendiğinde neler hissettiğini, güvendiği birinin değiştiğini görünce nasıl hayal kırıklığına uğradığını görmek çocuk psikolojinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor bizlere. O saf duyguları ve koşulsuz güveni ne olursa olsun kaybetmemeli çocuklar, yoksa yerine koyması gerçekten zor oluyor ve bu durum ilerde yapacakları bir çok hatanın da sebebi oluveriyor. O yüzden her çocuğa özenle ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Çocukluğunuzdaki o saf duygulara dönebilmeniz ve çocukları daha iyi anlayabilmeniz için okumanızı tavsiye ediyorum. İyi okumalar..
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201841,9bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.