Gönderi

“Belki de Hintliler hepsinin ayrımındaydı. Her şeyi biliyorlardı. Bu korku Honda’nın peşini düşlerinde bile bırakmıyordu. Nasıl dünyanın dönmesi insanın herhangi bir duyusu tarafından saptanamıyor, ancak bilimsel mantıkla güçbela sezilebiliyorsa, samsara, yeniden doğuş ve karma da aynı biçimde, sıradan algılama ve akılla değil, yalnızca doğaüstü bir güçle, fazlasıyla doğru, düzenli, sezgili bir üst mantıkla ayrımsanabiliyordu belki de. Belki de Hintlileri böylesine kayıtsız, gelişmeye karşı böylesine diretken kılan, sıradan insanları değerlendirmekte kullanılan ortak ölçütler olan neşe, öfke, kaygı ya da zevk gibi insanca duygulardan yoksun kılan şey de bu anlayıştı?”
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.