Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Karar verildi. Ölmek var, dönmek yok. Dur, acele etme, oğlum. Koyalım soruları da şu masanın üstüne, Anadolu’nun yanı başına. Neyini verebilirsin? Ne verebilirsin? Her şeyimi, her şeyi… Hürriyetini, evet! Hapisanelerde kaç yıl yatabilirsin bu uğurda?... Gerekirse ömrüm boyunca… İyi ama, sen kadınları seversin, yiyip içmeyi, temiz giyinmeyi seversin. Avrupa’yı, Asya’yı, Amerika’yı, Afrika’yı döndün mü, beş altı yıla kalmaz mebus olursun, bakan olursun, kadın, yemek, içmek, sanat, dünya… Bırak! Hapishanelerde gerekirse ömrüm boyunca yatabilirim… Peki, asılmak da var, öldürülmek de, Suphi’yle arkadaşları gibi boğulmak da var, komünist olursam, diye sormadın mı kendi kendine Batum’da? Öldürülmekten korkuyor musun? diye sordum. Korkmuyorum dedim, Birden, düşünmeden mi? Hayır. Önce korktuğumu anladım, sonra korkmadığımı. Sonra sakatlığa, topallığa, sağırlığa razı mısın bu uğurda? diye sordum. Verem illetine, yürek hastalıklarına körlüğe? ……………… Razıyım körlüğe de… Biraz çocukça, belki de komik… Ama doğrusu bu. Ne kitaplardan, ne ağız propagandasıyla, ne de sosyal durumum yüzünden geldim geldiğim yere… Beni geldiğim yere Anadolu getirdi. Kıyısından şöyle bir üstünkörü seyrettiğim Anadolu. Yüreğim getirdi beni geldiğim yere… İşte böyle…
Sayfa 31 - YKY
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.