Atatürk'ün yaptığı devrimlerin toplandığı noktaya sosyolojinin dilinde NOMOS ilke denir, yani baş ilke, esas, tüm devrimlerin dayandığı temel ilke. O da LAİKLİKTİR. Diğer devrimleri laikliği bilmeden anlamak olanaksız.
Anadolu halkının belki daha Atatürk dünyaya gelmeden gerçekleşmesini istediği birçok şeyin girişimleri yapılıyor, ancak derli toplu hayata geçirilemiyordu. Cumhuriyetle başlayan birçok devrimin, halkta karşılığını hızlı bulma nedeni de budur.
Enver Paşa, Şapka ve Dil devrimini başlatmış fakat savaşın hareketliliğinde ikisi de güme gitmişti. Teorik birikiminin yoksulluğu da bunların altından kalkmasını zorlaştırıyordu. İsmet İnönü'nün yeniliğe duyduğu yılgınlık da bu sonuçsuz denemelerden gelir.
Atatürk Harf ve Dil devrimlerini duyurduğunda ortaya çıkan tartışmalar "Bu da nerden çıktı?" değil, "Tamam da NASIL yapalım?" merkezindeydi. Yapılan devrimler içinde en uzun yaşayanı dilimizde sadeleşme ve yenilik oldu. Bu iş 15 yılda olur dediler. Atatürk 3 ayda bitirdi.
Bilge Karasu'nun bu kitabında da Türkçe Ziyafeti var. Öz Türkçe sözcüklerle ilmik ilmik dokumuş; sade, yalın, akıcı, ustaca... Gerçek Aydınların omuz verdiği her devrimin, her tutkunun, halkta karşılık bulduğunu, gerçekleştiğini, Altı Ay Bir Güz kanıtlıyor...